TERÖRLE MÜCADELE EKİPLERİ GELİYORDU
O dönemlerde Niğde Üniversitesi’nde öğrenci olduğunu ve baskılardan dolayı 1998 yılında, 3’üncü sınıf öğrencisiyken okulu bıraktığını anlatan Kevser Tüfekçi, “O dönemlerde başörtülü olduğumuz için okula alınmıyorduk. Bu dönemde tutuklanan arkadaşlarım oldu. Bizimle mücadele etmek adına ‘Terörle Mücadele’ ekiplerini yolluyorlardı. Baskılara dayanamayarak 1998 yılında, 3’üncü sınıf öğrencisiyken okulu bıraktım.”
ALLAH’IN DİNİNİ ANLATMAK İÇİN BAŞIMI AÇMAM GEREKİYORDU
“O zamanlar yanımda bana her zaman destek veren nişanlım vardı. Aynı okuldaydık daha sonra evlendik. Eşim bana her zaman “Bu yasak bittikten sonra arkanda duracağım ve okulunu bitirmen için elimden geleni yapacağım.” derdi. Ben bu süreçte Kur’an kursunda öğretmenlik yaptım. Daha sonra KPSS şartı geldi ancak sınava da başörtüsü ile girilmiyordu. Yani Allah’ın dinini anlatmak için başını açmak gerekiyordu. Bu bana çelişki olarak geliyordu.”
PSİKOLOJİM BOZULDU
“O dönemlerde psikolojim bozulmuştu. Hastaneye ya da alışveriş merkezine girerken bile başörtümü sorun ederler mi diye düşünmeye başlamıştım. KPSS’ye başörtüsüz giremediğim için tüm kapılar yüzüme kapanmış gibi hissediyordum. Bu psikoloji ile uzun yıllar yaşadım. Sonra Rabbim bana bütün kapıları tekrar açtı. 2013 yılında mezun oldum. Bunca yaşanan olayın ardından geri dönüp bakınca ‘Her işte bir hayır vardır.’ diyorsun. Ama o yıllar insanın içinde bir yara olarak kalıyor.” ifadelerini kullandı.
Gazetekale.com Haber Merkezi