İnsanlığın tamamında acı denilen kavram yüklüdür.Çeken taraf,çektiren taraf,sebeb olan taraf,seyreden taraf olarak sınıflandırılabilir.Bu kavramın çeken taraf için hayatı kuvvetlendirdiği,ahlakı ve davranış bilimlerinde olgunlaştırdığı kuvvetle muhtemel olarak yaşayanlar tarafından örneklenmiş durumda.
Çektiren tarafın suçunun olduğu kadar,çeken tarafında kusurları göz ardı edilemez.Tutulamayacak sözlerin verilmesi,kandırma,aldatma gibi değişik yolları kullanarak hayatını sürdürmeye çalışan insan topluluğunun davranışları bir yanda sorumlu olduğu işinde lakayıt davranma,tetbirsiz davranışların ortaya çıkardı kazalar,ukalalıklar,işini zamanında bitirmemenin sonunda temsil ettikleri insanları küçük düşürmek,hak ettiğinden fazla talepler gibi bir çok kalem sıralanabilir.
İki tarafın ahlak adına işledikleri bu cinayetler,saf,temiz,iyi niyetli,hoş görülü insanları ayrıştırıyor ki;Toplunda sınıflaşmalara sebeb teşkil edecek kamplaşmaların kapısını aralamakta.Samimi ve iyiniyetli yaklaşan insanların yaptıkları olumlu telkin ve davranışlarda art niyet arayarak kullanmaya kalkmak insanlığın katline sebeb olmakta.Hoşgörülü insanlar diye tabir ettiğimiz bu insan topluluğu geri zekalı olmamakla beraber ahmak ta değiller.Bunu anlamayan uyanık geri zekalılar anlamakta zorlanmakta,bu tip insanları ahmak yurduna koymaktalar.Çokta kusura bakmasınlar,kalp değerlerine uygun davranmak ahlak bozukluğu olmamakla beraber olması gerekendir.
Unutulmamalı ki;çektiren çektirdiklerini çekmeden ölmez.Yaşattıklarınızı yaşamadan öleceğinizi mi zannediyorsun sözü dinin temellerini teşkil etmektedir.Seyredenler belki tecrübelerinden böyle davranıyorlar bilemem ama seyredenler de bir gün yaşadıkları her hangi bir olayda seyredenlerle karşılaşacak.
Taptuk emrenin çok güzel bir sözüile yazıma son vermek isterim.ÖL SÖZÜN TUT ELİN SÖZÜN YUT kavramı toplumda huzur,refah,sağlık,iletişim ve ahlak demektir.Bir çok büyüğümüzün sözlerinden her hangi bir tanesini hayat felsefesi seçmek bizi kurtarır.Bizim kurtuluşumuz,ailemizin,mahallemizin,köyümüzün,kasabamızın,ilçemizin şehrimizin ve dünyanın kurtuluşu anlamına gelmez mi?