Ağlamak, ağlatmak

Ağlamak, ağlatmak

Ağlayarak geldik bu dünyaya,ağlatarak gitti hep insanlık.Ağlamak niye,neden ağlattık?.Çıkarlarımız neydi?.Göz yaşlarımızdan neden bir beklenti içerisindeyiz acaba.Ağlamak mı yoksa, ağlatmak mı canımızı çok yakan.Yoksa her ikiside zalimlik midir bu yaşadığımız dünyada.Bu vasıfları kullanarak kontrolü elde tutmak mı gaye.Gayemiz nedir bizim.

Çoğu zaman rüyalarda ağlamanın tarifi;getirili işlere,alın teri ile kazanc elde edileceğine,külfeti olan insanlardan uzak durulması gerektiğine,faydalı işler yapılacağına,sözlerin tutulacağına,memnun edici haberler alınacağına,duygusal bir hayat yaşanacağına,kazançlı yatırımlar olarak belirtilmiştir.Ağlatmak ise,değer yitirmeye,sevimsiz biri olduğuna,ticari başarısızlığa,huzursuzluğa,verdiği kararlardan veya yaşantısından pişmanlık duymamaya,arzularına kavuşmak için çabalamaya,kalbin sıkıntı çekmesi ve bu sıkıntılardan kurtulmak için çabalamak olarak açıklanmıştır.Dünya (Yaşam) bir ticaret ise hangi yol izlenmeli dersiniz. Ağlamak mı Ağlatmak mı?.

Bir de hayatımızın gerçeklerine bakalım.Onca yapılan iyiliğe nankörlük,yapılanları çabuk unutma,daha fazlasını talep etme, kavuşma iç güdüsü ile yapılan hareketlerin ardından gelen sıkıntılar içinde döktüğümüz göz yaşları.Çektirdiklerimizle gözler akan yaşların ne anlama geldiğinin bilinmediği,düşünülmediği,söylenmediği,bizim olmayanlar için haksız yere gösterdiğimiz kırdığımız üzdüğümüz canlar.

Feryatlarını duymadığımız,üzdüğümüz,aşağıladığımız,yolunu ve izini kaybettirdiğimiz bu insanların hayatları ve onlarda  bıraktığımız izler,kalplerinde açtığımız yaralar,bozulan güven,kaybettirilen sağlık,kırık kalpler,huzursuz gönüller,yok olmaya yüz tutmuş inanç ve itikatlarımız.Hepsi ağlatmak için verilen mücadelenin ürünleri değil de nedir.

Ağlamanın insan vücüduna faydalarını saymakla bitiremeyen bilim adamları ,kahrederek ağlamanın insan vücüduna verdiği zararı,düşünce yapısını olumsuz hale getirdiğini,güvenin tesisini yıkıp yok ettiğini ve parcalanmaya yüz tutmuş bir aile kavramı ile karşı karşıya bıraktığını anlatmaktalar.Vasvı kisfesi ne olursa olsun ,yalanlaşan,güvensiz,sözlerine itibar edilmeyen,yaşantısı değersiz hale gelen bir toplumla bizleri yüz yüze getirmekte.

Peki göz yaşları ne ifade etmeli ki;Metanetle çekilen cefa sonrası hedefe varmayı,kavuşmayı,azmi,sevgiyi,saygıyı,değeri,sadakati,güzel güzü,sağlıklı iletişimi ve huzuru ifade etmeli.

Büyüğümüz olan Abdullah Çetin FARUKİ’nin sözlerine bir bakalım.”Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar, hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz”.”Gözler yaşarmadıkça, gönülde sevda oluşmaz”.”İnsan, gerçekten ağlamadığı müddetçe, bir ruha sahip mi değil mi bilinmez”.”Günahlar kalbi karartır; bunu ancak ağlamak giderir” ve daha nice inci sözler.

     Bir şeyin kararını ben sizlere bırakıyorum AĞLAYALIM  mı yoksa AĞLATALIM mı, karar sizin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri