YAPIMCISINI, AKTÖRLERİNİ ÇOK İYİ TANIMAKTADIR
Avcı, konu hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Tüm ülke, Cumhuriyetin ilanın 101. Yıldönümünden hemen bir gün sonra yine bir kayyum operasyonu ile uyanmıştır. Böylece kamuoyu mevcut AKP-MHP iktidar bloğunun kendisini halkın iradesinin, hukukun, anayasanın ve yargı kararlarının üzerinde gördüğüne bir kez daha tanık olmuştur.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer bir şafak operasyonu ile gözaltına alınmış, henüz hâkim kararı dahi açıklamadan sosyal medya üzerinden Özer’in yerine İstanbul Vali yardımcısının kayyum olarak atandığı bilgisi paylaşılmıştır. Türkiye halkları daha önce defalarca sahnelenen bu oyunun yönetmenini, yapımcısını, aktörlerini çok iyi tanımaktadır.
Plan çok önceden kurulmuştur.”
HUKUK GARABETİNE İMZA ATMIŞTIR
“Bilindiği üzere 31 Mart yerel seçimlerinde, Ahmet Özer her iki vatandaştan birinin oyunu alarak Esenyurt seçimlerini kazanmış ve belediye başkanı olmuştur. İktidar “AKP’nin kalesi” olarak lanse edilen, büyük bir rant kaynağı, mafyatik ilişkilerin, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin merkezi haline getirdiği Esenyurt’ta seçimleri kaybetmeyi en başından beri hazmedememiştir. Bunun üzerine Ahmet Özer’e daha altı ay önce temiz kâğıdı verenler, dün kitaplarından yapılan alıntılara, tamamen uydurulmuş, çarpıtılmış belgelere, içi boş iddia namelere dayalı bir hukuk garabetine imza atmış ve Özer’i tutuklamıştır.”
KAYYUM MANŞETLERİ ATMAYA BAŞLAMIŞTIR
“Özer’in avukatları başta olmak üzere tüm kamuoyu “Dosyada gizlilik var” gerekçesi ile daha olan biteni dahi öğrenemeden yandaş basın tamamen uydurma, içi boş belgelere dayalı olarak daha tutuklama olmadan tutuklama manşetleri, kayyum atanmadan kayyum manşetleri atmaya başlamıştır. Hukuk, masumiyet karinesi bir kez daha iktidar ve yandaşları tarafından ayaklar altına alınmıştır. Defalarca yaşadığımız kayyum atamalarında ortaya çıkan vahim tablo ortadadır. Belediyelere atanan kayyumlar en temel hukuk normlarını ayaklar altına almış, kendilerini, denetimden, hukuki ve ahlaki kurallardan azade görmüşlerdir. Dolayısıyla atandıkları yerel yönetimleri yolsuzlukların, şatafatın, boşaltılan kasaların, jakuzili odaların üssü haline getirmişler, geriye dağ gibi büyüyen borçlar bırakmışlardır.”
hedefe konulmuştur. Belediye Eşbaşkanı daha önceden var olan dosyası gerekçe gösterilerek, bizzat İçişleri Bakanı tarafından “Mahkeme kararını bekleyemezdik” denilerek alelacele tutuklanmış, yerine kayyum atanmıştır. Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir.”