VATANDAŞLARIN YARDIMINA KOŞUYOR
Kızılırmak kenarında bulunan ilçede doğup büyüyen 45 yaşındaki Kandıralı, çocuk yaşlarda yüzmeyi öğrenerek uzun yıllar gönüllü olarak ırmakta boğulma tehlikesi yaşayan vatandaşların yardımına koştu. Ardından Kırıkkale Belediyesince oluşturulan Su Altı Arama Kurtarma ekibine dahil edilen Kandıralı, 8 yıldır da Kızılırmak başta olmak üzere baraj gölü ve sulama barajlarında kaybolan, boğulma tehlikesi geçirenleri kurtarmaya çalışıyor. Murat Kandıralı, büyüdüğü ilçenin ırmak kenarında olması nedeniyle çocukken hep yüzmeye merakının olduğunu söyledi.
YÜZMEYE ÇOCUKKEN BAŞLADIM
Çocukken okuldan çıkışlarda, tatillerde sürekli Kızılırmak'a geldiklerini ve yüzmeye çalıştıklarını anlatan Kandıralı, şöyle konuştu: "Yaşça bizden büyükler olurdu. Şaka amacıyla bizi suya atarlardı. O çabamızla bir şekilde yüzmeyi öğrendik. Yüzmeye çocukken başladım. Daha önce bu işi gönüllü olarak yapıyordum. Yaklaşık 8 yıldır da Kırıkkale Belediyesi Su Altı Kurtarma ekibinde resmi olarak bu işle uğraşıyorum. Kurtarma ekibine girmeden önce bu bölgede boğulma tehlikesi geçiren bazı kişileri kurtardım. Yine boğulan kişilerin cesetlerini çıkardım. Sonra emniyet, jandarma falan kurtarma ekipleri gelene kadar benim yardımcı olmamı isterlerdi. Ben de gönüllü ve istekli olarak kendilerine yardımcı olurdum."
BU BİRAZDA GÖNÜL VE SEVGİ İŞİ
Kandıralı, daha sonra Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı'nın su altı arama kurtarma ekibini kurulduğunu anlatarak, "Böyle faydalı bir ekibin kurulduğu için Başkanımız Saygılı'ya teşekkür ediyorum. 8 yıldır ekipteyim. Vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yaptığım iş sadece dalgıçlık değil. Bu birazda gönül ve sevgi işi. Başkanımızın talimatıyla da sıcak yaz günlerinde sürekli ırmak kenarında ve içerisinde botla vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Sürekli devriye görevinde bulunuyoruz." dedi.
ÇARESİZLİK KADAR KÖTÜ BİR ŞEY YOK
Kandıralı, şu ana kadar 50'nin üzerinde boğulma tehlikesi yaşayan vatandaşı kurtardığını, bu rakamdan fazla da boğulan kişiyi ırmaktan çıkardığını belirtti. Evladı ırmakta boğulma tehlikesi geçiren bir annenin çığlığını halen kulaklarında hissettiğini anlatan Kandıralı, şunları kaydetti: "Bu işe girmeme sebep olanlardan biri de o annenin çığlığı. Şu anda anlattıkça da duygulanıyorum, gözümün önüne geliyor. Çaresizlik kadar kötü bir şey yok. O annenin çaresizliği beni bu işe itti diyebilirim. Boğulma tehlikesi geçiren birini kurtarıp ailesine teslim edince o anki sevinci, 'sana ne yapsam azdır, işin gücün rast gelsin, Allah razı olsun' demesi benim için dünyaya bedel."
Kaynak: AA