Çok kıymetli Gazetekale okurları…
5. sayımızla karşınızdayız. :)
Ne mutlu ki bizlere, ilk günkü vaat ettiklerimizi gerçekleştirmenin huzurunu yaşıyoruz.
Zaman geçtikçe marka olma yolunda ilerleyen gazetemiz; Kırıkkale’nin medya kültürüne katkı sağlama anlamında adeta umut ışığı oluyor.
Aynı zamanda şehrimizin basın tarihine güzel bir eser bırakacağımıza inanıyoruz.
Yani bir ‘rol model…’
***
Peki, gazetemizi nasıl hazırlıyoruz? Neler yaşıyoruz?
5 sayıdır sizler için kaliteli içerik üretip, özel haber mantığı ile yoğun emek ve çaba sarf ediyoruz. Tüm ekip arkadaşlarımla birlikte mübalağasız gece gündüz hem gazete haberlerini hazırlıyor hem de Gazetekale TV YouTube kanalına içerik oluşturmak için kılı kırk yarıyoruz.
Üstelik bunu heyecanlı bir tempo halinde; 1 ay boyunca planlı ve programlı bir şekilde gerçekleşiyoruz.
Tüm hazırlıklar tamamlanınca baskıya giriyoruz ve yoğun tempoda hazırlanan haberleri sizlere ulaştırmak için sabırsızlanıyoruz. O benim için müthiş bir duygu…
Tabii eksiklerimiz de olabiliyor haliyle…
***
2005 yılında başlamış olduğum gazetecilik mesleğimde hem alaylı hem mektepli olarak, mesleki büyüklerimden veya akranlarımdan fikir almıyor değilim.
Gazetemizin içeriğinin bu kadar çeşitli olmasında gönlümde yer edinmiş meslektaşlarımın da emeği var. Hatta bazı siyasetçilerde var.
Ben herkese şunu söylüyorum: Gazetekale hepimizin… Hep birlikte bir markayı ve bir mecrayı oluşturuyoruz.
***
Öte yandan dijital olması da çok dikkat çekiyor. Hatta yukarıda bahsettiğim gibi kamu kurumlarında ‘rol model’ olarak anılmaya başlandı. Zamanı gelince açıklayacağım.
Rol model deyince aklıma bir söz geldi: ‘Başkaları sizden ilham almaya başladığında marka olursunuz.’
İnşallah diyorum.
***
Gazetemizin böyle bir seviyeye gelmesi bizleri mutlu etmenin yanı sıra muhtelif çevrelerde de rahatsızlığa sebep oldu.
Sustuğumuzdan değil, yeri geldiğinde her suale ‘hakkıyla’ cevabımız var. Ancak biz ne kâle alırız ne de seviyemizi düşürürüz.
Toplum zaten her şeyi görüyor ve biliyor.
Biz kulağımızı kapattık, sadece işimizi yapıyoruz. Dosdoğru yolumuzdayız.
Bu bizim karakterimiz…
Biz kabuğumuzda dururken birileri başarımızı kıskanıp, kendilerince itibar suikastı uygulamaya çalışıyor. Ve buna rağmen Rabbime şükürler olsun ki, her geçen gün daha da güçleniyor ve büyüyoruz.
Şimdi birazdan aşağıda okuyacaklarınızı ilk ve son defa yazacağım.
Bu bir cevap değildir.
***
Gece gündüz memleket aşkı ile çalışan Kadir Yahşi’ye iftira atan ve FETÖ yaftası vuran herkesle ya bu dünyada ya da ahirette hesaplaşacağım.
Benim olmadığım her nerede olursa olsun, hakkımda konuşan herkes, günahıma girmekle birlikte duymadığımı zannetmesin.
Elinde belgesi, bilgisi ve şahitliği olan varsa; buyursun savcılık orada, versin. Vermeyen namerttir.
Eğer, ‘iftira atayım’, ‘çamur atayım’ şeklinde kin ve kıskançlığına yenilip, başarımıza gölge düşürmeye çalışan her kimse; nerede, ne zaman hakkımda konuşuyorsa, en aşağılık şerefsizdir, haysiyetsizdir ve esfeli safilindir.
***
2016’da kurmuş olduğum ve bir çok markaya hayat veren Yahşi Medya, bugün hala KOSGEB’den ve İŞKUR’dan destek alan firmadır. Kırıkkale’de veya şehir dışında bir çok belediye ve kamu kurumu ile çalışmaktayız.
Eeee. Bunlar nasıl oluyor…
Benim alnım ak pak.
FETÖ propagandası yapanlar önce aynaya baksın.
Yukarıda dediğim gibi ilk ve son kez yazdım.
Bu yüzdendir ki yazımı tamamlarken…
***
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed buyuruyor ki; ‘Bir insan bir konuda tartışırken o tartışmada haklı olduğu halde geri çekilirse, Allah ona Cennet'in ortasında bir köşk verir. Haksız olduğu halde çekilirse ona Cennet'in kıyısından bir köşk verir. Haklı olduğu halde bir tartışmadan çekilmek çok büyük bir özveridir, bu çok büyük bir fedakarlıktır.
Çünkü oradaki ihtilaf, oradaki tartışma fitneden, fesattan, kaostan başka bir şey doğurmaz.” Peygamberimizin genel olarak ihtilaflarla, anlaşmazlıklarla ilgili tavrı bu.
***
Bu nedenledir ki; ben kabuğumdayım. Sadece işimi yapıyorum. Ve herkes işini yapsın.