BAŞARISIYLA TAKDİR TOPLUYOR
Yıllardır özel sektörde çalışan ve belirli bir süre ev hanımlığı yapan Kadın Girişimci Ezgi Layik, başarısıyla herkesten takdir topluyor. Annesinin kendisine çocukluk yıllarında ördüğü bir 'Bez Bebek' ile hayatına yön veren Layik, bugün kendi işletmesinde binlerce çeşit ip ürünlerini buluşturuyor. 42 yaşındaki Kırıkkaleli iş kadını Ezgi Layik, çocukluk döneminde annesinin kendisine verdiği oyuncak bez bebeği ilham alarak iş yaşantısına yön verdi.
OYUNCAKLA BAŞLADI, DÜKKANA DÖNÜŞTÜ
Hüseyin Kahya Mahallesi Turgut Reis Caddesi No 38/A adresinde Hobi Market adı altında işletmeciliğini yaptığı iplerle adeta başarısını ilmek ilmek ören Layik, bütün kadınlara başarının en güzel örneğini sergiliyor. Layik, hikayesini Kırıkkale Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Memleketim Kırıkkale. İlkokul, ortaokul ve üniversitede dahil olmak üzere Kırıkkale'de eğitimimi tamamladım. 5 yıldır da kendi işimi sürdürüyorum. Bir gün sosyal medyada gezinirken bir kuzucuk tarifi gördüm. Aynı oyuncaktan benim çocuğumun da olsun istedim. İplerini aldım. Örerek bir oyuncak meydana getirdik. Oğlum bunu çok beğendi. Devamında araştırırken işte daha fazla oyuncak yapmaya başladım. Daha farklı çeşitlerden oğlumun isteğine göre. Bir süre sonra bu oyuncaklar evimizde birikti.”
OYUNCAKLAR BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
“Eşim bir gün dedi hadi bunları satalım. Kıyamadım ama. Hani onu da denemek istedik. Gerçekten de satılmaya başladı. O dönemler çok fazla bu oyuncaklardan yapanlar yoktu ve bu oyuncaklar sağlıklı oyuncak olduğu için çok tercih ediliyordu. Benim gibi düşünen anneler organik sağlıklı oyuncak olsun diye bu oyuncaklardan istiyordu. Bu oyuncaklardan satmaya başladık ama bu oyuncakların malzemelerini temin etmek biraz sıkıntılıydı. Bulunduğumuz şehirde malzemeler bulunmuyordu. İnternet üzerinden getirmeye başladım ben malzemeleri.”
DÜKKAN AÇMAYA KARAR VERDİK
“Eşim dedi ki bir gün neden kendi işin olmasın? Sana bir dükkân açalım. Yani kendi işin olsun. Önce sıcak bakmadım. Eşim ısrarla yapmam gerektiğini söyledi. Oğlum da aynı şekilde istedi. Bir iş yerimiz olsun. Benim bir kendime ait işim olsun. Bir isim altında dükkan açmaya karar verdik biz. Aslında bir düğme hikayesiydi bu da. Düğme araştırırken sosyal medyada karşıma çıkan bir ilan ile daha bilinçli ilerlemek adına bir isim altında dükkan açmaya karar verdik biz. Pandeminin de başladığı dönemdi. Yani bu örgü sektörünün en tavan yaptığı hobi olarak en ön planda olduğu dönemde biz bu işe başlamış olduk. Ve 5 yıldır da aynı işi sürdürüyoruz. “
GENÇ KIZLAR BÜYÜK İLGİ GÖSTERİYOR
“Kırıkkale’de ilkleri yapmaya çalıştım, dükkanı açtığımdan bu tarafa. Bir gün bir müşteriye ürün satarken, müşterinin eşi bana dedi ki, ''Sana ipi satıyor ama üzerinde hiç örgü kıyafet yok, elinde de örmüyor.'' dedi. Aslında haklıydı, ben açtığım zaman normal bir market gibi düşündüm, direkt satış yönünde ilerliyordum. O bayağı bir kafama takıldı. Ürünü satıyorsun ama müşteri de bu ürünü üzerinde görmek istiyor veya onu işlerken görmek istiyor. Ben de kendime bir şeyler yapmaya başladım. Aslında çok eğitimim yoktu. Geçmişten gelen bilgim vardı ama bu süreçte ben de kendimi yenilemek için bir takım kurslara katıldım. Yaptığım ürünler üzerimde gören müşteriler çok beğendi. Özellikle gençler daha çok ilgi duyuyor. Ben de gençlere aktarmamız yönünde, bu örgünün artık daha fazla devam etmeyeceği endişesine kapıldığım için aktaralım ki bir sonraki nesiller de örgüyle devam etsin diye gençlere daha bir öncelik veriyorum. ''Abla çok güzel olmuş, ben de yapabilir miyim?'' ''Ürünün malzemelerini alırsan eğer, burada ben sana nasıl yapıldığını gösteririm.'' İlk başlangıç noktamız oydu. Malzemesini alan, benim yaptığım ürünlerden yapmak isteyen arkadaşlar dükkanda beraber başlıyorduk. Ben onları yönlendiriyordum. Onlar yapıyorlardı, tamamlıyorlardı ve bitmiş halinde bana getiriyorlardı. Bir süre böyle ilerledikten sonra müşterilerden talep gelmeye başladı. ''Bir kurs yapsan, biz de kursa eğitim alsak senden.'' diye. O şekilde kurs açtık ve katılımcılarla beraber örgü sohbet eşliğinde keyifli vakitler geçiriyoruz kursumuzda.
BÜTÜN KADINLAR BUNU BAŞARABİLİR
“Kadın girişimci olmak gerçekten büyük bir cesaret istiyor. Eğer içlerinde ben yapabilir miyim düşüncesi varsa ve arkalarında gerçekten destek olan bir eş, anne baba varsa bence hiç korkmadan bu işe girmelerini tavsiye ederim. Benim kendime güvenim belki yoktu ama eşim bana yüzde yüz güven duyduğu için ben bu yolda daha sağlam ilerledim. Çünkü biliyordum ki arkamda eşim var. Bana yüzde yüz güven duyuyor ve yapacağıma inanıyor. Bu inançla devam ettik. İstek, inanç, hırs ve hayal bir arada olmalı bence. Bence bütün bayanlar hayallerinin peşinden koşmalı. Bu iş kadını da olabilir veya farklı bir alanda da olabilir. Hayallerinin peşinden koşsunlar. Çünkü bir daha aynı anı yaşama şansımız yok. Bir daha aynı zamanın gelme şansı yok. Pişmanlık duymaktansa günü yaşamalarını ve hayallerinin peşinden koşmalarını tavsiye ederim.