Bir idareci bilirim ben

Köşe yazar Alaaddin Güneşer’in ‘Bir idareci bilirim ben’ adlı köşe yazısı.

Bir idareci bilirim ben; komutanı lüks içinde yaşadığı için görevine son veren, akrabası devletten yardım istediğinde çalışabilirsin diye yakınını yanından uzaklaştıran, idaresi altında ki insanların yemediğini yemeyen, idaresinde aç insanlar varken kendisi aç duran, sevdiğinin yaşadığı gibi yaşayan bu yaşadığı hayattan dolayı şikayetçi olmayan. Bir idareci bilirim ben.
     
Oğlu çalışarak kendi parası ile kuzu alıp kızarttığında oğlunun ikramını kendi parası ile aldığı için kabul eden ve et yemeklerini yaparken kokusunu komşun hissederse onun da yemekte hakkı olur diye oğluna nasihatte bulunan, tabasının üzüntülerine üzülen sevincine ortak olan, onların sofrasında bulunan, onların yediğinden yiyen içtiğinden içen bir idareci bilirim ben.

Atadığı valileri sıkı takip eden, onların da kendi yaşam tarzına uygun bir yaşam yaşamalarını idareci atamasında kriter olarak kabul eden, ihtiyaç sırasında emirlerini halkının önüne geçirmeyen, mütevazi yaşayan, emirlik yaptığı zaman diliminde idareye ayırdığı zaman kadar maaş alıp geri kalan zamanında çalışarak hayatını kazanan, idareciliğinden dolayı kendisine gelen hediyeleri ben idareci olmasaydım bu hediyeler bana verilmezdi diyerek hazineye bağışlayan bir idareci bilirim ben.

Eşitlik hususunda zenginle fakiri, inançlı ile inançsızı eşit gören ve mahkemelerde ayrımcılık yapmayan, kendi malının gereksiz harcamalarını israf, devletin gereksiz harcamalarını haram sayan, idare ettiği halkın ihtiyaçları ile bizzat kendi ilgilenen, eksiklerini gideren, yetim sevindiren, öksüz başı okşayan, sert kimliğine rağmen sevene tebessümünü yüzünden eksik etmeyen bir idareci tanırım ben.

Sade hayatında sıradan insanlarla kendini bir gören ve onlar gibi yiyip onlarla beraber zaman geçiren, çözemediği bir konuyu işinin ehli insanlarla istişare eden, alınmış kararlardan asla ve asla taviz vermeyen, yaşam tarzı olarak benimsediği ve yaşadığı hayat tarzının cihana yayılabilmesi için gece gündüz gayret sarf eden, beklide yün yatak yüzü görmemiş bir idareci bilirim ben.

Yaşantısı ile kralları bile hayrete düşüren, halkının ve sevenlerinin taktirini kazanmış, verdiği kararlar ile tüm insanlığı şaşkına çeviren ve taktir edilen, yalakaları sevmeyen, liyakatli insanlar ile beraber yol yürüyen, kayırmacılık yapmayan, hak edene hak ettiğini vererek başarının ödüllendirilmesi gerektiğini bizlere yaşayarak öğreten bir idareci bilirim ben.

Şimdi bana bu idareci kim böyle bir idareci dünyada var mıymış? Yaşamış mı? Böyle bir hayatı ancak peygamberler yaşar dediğinizi duyar gibiyim. Evet böyle bir insan ve bunun gibi yaşayan çok hükümdarlar ve krallar gelmiş ve geçmiş bu canına yandığım dünyadan. Biz de sadece Ömer’i, bir hayatı anlatmaya çalıştık sadece ne kadar anlatabilmiş isek.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri