Erciyes Üniversitesi'nin (ERÜ) 2023-2024 Akademik Yılı açılışına katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'ye fahri doktora belgesi verildi. Programda konuşan Bakan Özhaseki, "Bir medeniyet oluşturmak istiyorsak kimlikli ve sağlıklı konutlar yapmalıyız" dedi.
ERÜ'nün 2023-2024 Akademik Yılı açılış töreni, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Programda ERÜ Klasik Türk Müziği Topluluğu tarafından verilen konserin ardından Rektör Fatih Altun tarafından Bakan Özhaseki'ye cübbe giydirilerek, fahri doktora belgesi takdim edildi. Akademik yılın açılış dersi ise "Çevre ve Sürdürülebilirlik" teması ile yapıldı.
1950'lerde başlayan göç dalgasından kaynaklı olarak 2000'li yıllarda kimliksiz yapıların hakim olmaya başladığını söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki, "Rektörümüze ve senatomuzun değerli üyelerine böyle bir onurlu sıfatı bana tevdi ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki akademik yaşamlarında da kendilerine başarılar diliyorum. Geleneksel sosyolojinin kurucusu İbn-i Haldun der ki; "Şehir medeniyetlerin başlangıç yaptığı, doğduğu, insanlığa faydalı olmak için yayıldığı yerlere denir." "Kendine has bir kültürü vardır, kendine özgü bir mimarisi vardır, bir karakteri ve kadim bir tarihi vardır" der devamında da. "Eğer bir şehirde insanlar toplanmışlarsa ama kendine özgü bir tarihi, sivil mimarlık örnekleri, kadim bir geçmişi yoksa oraya şehir denmez" der. "Oraya kalabalıkların toplandığı yer adı verilir" der. Şehre bakışımızın başka bir anlamı var bizim açımızdan. Geçmişte de Osmanlı medeniyetini kurduk, Selçuklu medeniyeti kurulmuştu. Fakat 1950'lerden itibaren müthiş bir göç ve o göç dalgası neticesinde insanların barınma ihtiyacını karşılayacak bir yerel yönetim yapısı olmadığı için o günlerde insanlar başlarını nerede kapalı bir alan bulmuşsa oraya sokmaya çalışmışlar. Karşımıza çıkan manzara 2000'lere doğru gelirken bir taraftan kimliksiz yapıların hakim olduğu varoşlar bolca, sonra da sağlıksız yapılar" dedi.
Bakan Özhaseki, bir medeniyet isteniyorsa sağlıklı ve kimlikli konutlar yapılması gerektiğini söyleyerek, "Bu ülke bir deprem ülkesi, bunu unutmayalım. Himalayalar'dan başlayarak Alplere doğru uzanan çizgi üzerinde bilim adamları 5 tane riskli ülke söylediler. Bunlardan birisi de Türkiye. Son 100 yıl içerisinde bizim ana karamızda 60'tan fazla 6 ve üzeri şiddette deprem olmuş. Ölen insan sayımız 130 bin, maddi hasar yüz milyarlarca dolar söylemeye bile gerek yok zaten. İşin garip tarafı belirli hatlar var, bilim adamları buna dikkat çekmişler ama bir türlü ne hikmetse özellikle bu konuda kendini görevli hissetmesi gereken arkadaşlar kayıtsız kalmışlar. Ben yerel yönetimlere çok yükleniyorum. Partimizde de Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydım. Hepsinin yüzlerine söylüyordum. Şehirlerin A protokolü olur. Valiler belli bir eğitimden geçerler, devlet terbiyesi alırlar ve gelirler vali olurlar. A protokolünün üçüncü kişisi vardır, o da belediye başkanıdır. Hiçbir eğitimden gelmez. Dışarıdan gelir, beni bulur seçilir, nasıl olsa diye o da belediye başkanlığı yapmaya çalışır. Eline kocaman bir bütçe verirsiniz, zaten birçoğu da seçildikten sonra "ben neymişim ağabey" moduna girer. Biraz farklı yürüyüş tarzları ortaya çıkar, kimseyi on paraya almaz ve dünyadan da haberi olmaz. Bir eğitimden gelmez ve benim en çok içimi acıtan nokta da bu. Bunları söylerken Kayseri'yi kastetmiyorum. Dışarıda birçok yerde devasa bütçeler verdiğiniz insanlar şehrin temel ihtiyaçları nedir, öncelikleri nelerdir, nelere dikkat edilmesi gerektiği hususunda bile bir fikir sahibi değillerdir. Böyle bir ortamda yüz yıllardır devam eden Kuzey Anadolu Fay Hattı var. Van civarında başlıyor, Karadeniz'in 100 kilometre altından Marmara'ya kadar uzanıyor. Aynı yerde kırılmalar yüz yıllardır devam ediyor. Aynı yerden başlayan ve Akdeniz'e doğru inen bir fay hattımız daha var. En son depremde ikisi üst üste orada kırıldı. Ege Bölgesi, 3 tane bu fay hattı durmadan canımızı yakıyor. En son depremde 9 saat arayla neredeyse 3 dakika kadar süren karaya en yakın seviyede 7.6- 7.7 gibi iki tane deprem yaşadık. Böyle bir depreme dayanmak kolay değil. Ara ara diyorlar ki Japonya'da 8-9 şiddetinde depremler oldu da niye bir şey olmadı. Kıyas doğru değil. Japonya'daki en son tsunaminin olduğu deprem denizlerin ortasında 30 kilometre derinlikte olan bir deprem. Onun karaya vurması ve binaları etkilemesi o kadar az ki. Bize düşen de sağlıklı konutlar yapmaktır. Bir taraftan da kimlikli konutlar yapmaktır bir medeniyet oluşturmak istiyorsak. İşte bunun için gece gündüz demeden ekibimle birlikte gayret ediyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de konuşmasında, "Bakanımızın aslında üniversiteye olan tutkusunu biliyoruz. Teşekkür ediyor, Erciyes Üniversitesi ve bu ile layık olabilmek için bizi gururlandırmak için gerçekten yoğun çaba sarf ediyor. Rektörümüz, dekanlarımız, öğrencilerimizle Erciyes Üniversitesi'yle gurur duyuyor, hepinize saygılar sunuyorum" dedi.
ERÜ Rektörü Fatih Altun ise, "Bu sene Erciyes Üniversitesi olarak "Çevre ve Sürdürülebilirlik" temasıyla ortaya koyacağımız üniversitemizin 2023-2024 Akademik Açılış Yılı programına hoş geldiniz. Burada hep birlikte olmamızın da ben çok kıymetli ve önemli olduğunu ve bunu da hep beraber fırsata çevirdiğimizi, daha güzel fırsatları da bu şehre, bu ülkeye sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle başta sayın bakanımıza, vekillerimize, valimize ve katılan herkese teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum" ifadelerini kullandı.
Programa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Şaban Çopuroğlu, Murat Cahid Cıngı ile Sayın Bayar Özsoy, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ERÜ Rektörü Fatih Altun, protokol üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.