Tatil olacak, okullar kapanacak, uzaktan eğitim falan derken bir eğitim-öğretim yılının daha sonuna gelebildik. Sene başında oluşan dedikodulardan çocuklarımız ve velilerimiz umutsuzluğa düştüler. İlk kez okula başlamış gibi yabancı ve ürkek, yıllardır okula gitmemiş gibi okula özlem dolu ve her an okuldan ayrı kalacak gibi de tedirgin başlayan eğitim yılını tamamladık. Yoruldular, yoruldunuz ve çok yorulduk. Çocuklarımızı, velilerimizi ve öğretmenlerimizi fedakarlıklarından dolayı tebrik ediyorum. Şimdi tatil zamanı ve hepimiz tatili hakkettik.
Bu yazımda 22 yıllık matematik öğretmenliği tecrübesinin yanı sıra iki çocuk babası bir veli olarak da sizlere yaz dönemi için kendi çocuklarım için uygulayacağım birkaç öneride bulunmak istiyorum.
Unutmayalım ki ’’ Bir sıfırdan daima büyüktür. Ancak beş, birden hem büyük hem de daha çoktur.’’ Yaz döneminde çocuğunuzun hiç çalışmaması ile isteyerek az çalışması arasında bir kazanç vardır. Bu kazanç azımsanmayacak kadar çoktur. Tabi veli olarak istiyoruz ki çok çalışsınlar. Ancak bunlar çocuk ve zaten o bilinç tam oluşmamış durumda. Şöyle düşünelim: Ramazan ayında iftardan hemen önce ne kadar çok yemek yemeyi hayal ediyor ancak ezan okunduktan sonra midemizin alabildiği kadar yemek yiyebiliyoruz. Eğitimde de durum aynen böyledir. Hayal ettiklerimiz ile çocuklarımızın çalışma isteklerinin aynı olması gerekir. Bu bağlamda beklentimizi çoğaltmak hayal kırıklığına dönüşüyor ve çocuklarımızla aramızda sorunlara sebep oluyor. Sorunun en aza indirgenmesi için beklentiyi çocuğumuzun ders çalışma isteği doğrultusunda oluşturmak daha faydalı olacaktır.
Köşe yazısının devamı için tıklayını...