Kırıkkale sokaklarında veya birçok şehir gezmiş kardeşlerimiz caddelerde, sokaklarda etraflarına baktıklarında içinin daraldığı canının sıkıldığı birçok nahoş hareketler ve ahlak dışı davranışlar görmüşlerdir.
Bali çeken, alkol alan, kılık kıyafeti düzgün olmayan toplum dışına ittiğimiz kardeşlerimiz.
Bunların sorumluları kimler acaba.
Ailesinden sevgi göremeyen, değer verdiği insanlardan karşılık bulamayan, sadece sevilmeyi ve saygıyı hak ettiğini düşünen bu insanlar neden o haldeler dersiniz hiç düşündük mü?
Yolda yürürken önümüze geçen kimi zaman bir sigara kimi zaman bir çorba talep eden bu insanların yaşadıkları bu hayatın sorumluları bizler değil miyiz.
Camiye gittiğimizde bir vakit namazı kılmassanız cehennemde yanarsınız diye inandığımız Allah’ı zalim göstermeye çalışan ve merhametten hiç bahsetmeyen imamlar mı?
Kendi dünyasına çekilmiş işi bittikten sonra televizyon başında, kahvelerde zaman öldüren babalar mı?
Kendi istekleri doğrultusunda harcamadan hiç vaz geçmeyen aile bireylerinin ihtiyaçlarına bahaneler bulan aile büyüklerimi?
Koltuklarını koruma uğruna hayatın gerçeklerini kabul edip bu gerçeklerden uzak yaşayan siyasiler mi, sallarım başımı alırım maaşımı zihniyeti ile yaşayan kamu görevlileri mi?
Bir lira fazla kazanma uğruna her türlü ahlaki tavizi veren esnaf kardeşlerimiz mi?
Peygamber Efendimiz ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim buyuruyor, bunun anlamı ahlaklı olalım demek değil midir. Yoksa Peygamber Efendimiz bizlerden çok şeymi istemiş.