Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Murat Ağırtaş, 10 Ekim’de kutlanan “Dünya Ruh Sağlığı Günü” dolayısıyla mesaj yayımladı.
Her yıl dünya genelinde 800 bin insanın kendi yaşamına son verdiğini belirten Ağırtaş; “10 Ekim'de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü, zihinsel sağlık sorunları hakkında farkındalık yaratma ve zihinsel sağlığı destekleme çabalarını harekete geçirme fırsatıdır. Bu yıl, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu, Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün ana temasını “İntiharı Önleme” yapmaya karar vermiştir.
Dünya Ruh Sağlığı Günü, küresel topluma yönelik farkındalığı empati, birleştirici bir sesle harekete geçmelerini ve onların kalıcı bir değişim yaratmalarını sağlayarak kendilerini umutlu hissetmelerine yardımcı olmaktadır. Her yıl 800 bine yakın insan kendi hayatına son vermekte ve dahası intihar girişiminde bulunan birçok insan bulunmaktadır. Her intihar; aileleri, toplulukları ve ülkeleri etkileyen ve geride kalan insanlar üzerinde uzun süre kalıcı etkileri olan bir trajedidir.
İntihar, dünya genelinde 15-29 yaş arasındaki ikinci önde gelen ölüm nedenidir. İntihar davranışı insanlık tarihi boyunca var olmuştur, ancak birkaç karmaşık faktör nedeniyle, dünyanın her yerinde kademeli olarak artmış ve son on yılda, endişe verici istatistiksel seviyelere ulaşmıştır. Genellikle intihar davranışları sergileyen yetişkinler olduğuna inanılır, ancak şiddet, cinsel istismar, zorbalık ve siber zorbalık nedeniyle birçok çocuğun ve gencin de bu tür davranışlarda bulundukları bilinmelidir.” dedi
Evrensel Bir Sorun Olmaya Devam Etmekte
İntiharı önlemenin mümkün olduğunu belirten Ağırtaş; “İntihar her yaştan insan için küresel olarak en önemli 20 ölüm sebebi arasındadır. Her 40 saniyede bir intihara denk gelen 800 binden fazla ölümden sorumludur. Kaybedilen her bir yaşam, birinin eşini, çocuğunu, ebeveynini, arkadaşını veya meslektaşını temsil eder. Her bir intihar, yaklaşık 135 kişiyi şiddetli üzüntü veya başka şekilde etkiler. Bu da, yılda 108 milyon kişinin intihar davranışından derinden etkilendiği anlamına gelir. İntihar davranışı hem intiharı içerir aynı zamanda intihar düşüncesi ve intihar girişimlerini de kapsar. İntihar genetik, psikolojik, sosyal, kültürel ve diğer risk faktörlerinin bir araya gelmesinin, bazen de travma ve kayıp deneyimleriyle birleşmesinin bir sonucudur.
Toplumun bir üyesi olarak, bir çocuk olarak, bir ebeveyn olarak, bir arkadaş olarak, bir meslektaş veya bir komşu olarak farkındalık yaratabilir, intihar nedenleri ve intihar için uyarı işaretleri hakkında eğitim verebilir, topluluğunuzda sıkıntı çekenlere merhamet ve bakım gösterebilir. İntihar davranışı ve zihinsel sağlık sorunları ile ilgili damgalanmayı sorgulayabilir ve kendi deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Bu çalışmanın olumlu yararları sonsuz, sürdürülebilir ve büyük bir etkiye sahip olabilir. Çalışma, yalnızca sıkıntı çekenleri değil aynı zamanda sevdiklerini, bölgede çalışanları ve bir bütün olarak toplumu da etkileyebilir. Dünyanın her yerinde mücadele edenlere ulaşmak için kanıta dayalı intihar önleme faaliyetleri geliştirilmeye çalışılmalıdır.” ifadelerini kullandı.