Ekmek paralarını dumanın arasında çıkartıyorlar

Kırıkkale’de ormanlık alana kurdukları çadırlarda yaşamlarımı sürdüren mevsimlik işçiler, ekonomik kazançlarını zorlu şartlar altında mangal kömürü üreterek sağlıyor.

Mangal kömürü üretimi için Diyarbakır’dan bin kilometre yol kat ederek geldikleri Kırıkkale’de çadır hayatı yaşayan ailelerin zorlu mücadelesi 7 ay sürüyor. Sadece geçim derdinde olan bu aileler, asırlar öncesinde Orta Asya ve Anadolu’da bir yaşam tarzı olan konar-göçerlik çadır geleneğini sürdürüyor. Balışeyh ilçesinin Selamlı köyünde ormanlık alana çadır hayatı yaşayan mangal kömürü işçileri, çocuklarıyla birlikte ekonomik kazan sağlamak için mücadele ediyor.

24 saat nöbet tutuyorlar
Orman İşletme Müdürlüğünce orman alanlarında yürütülen gençleştirme çalışmaları kapsamında belirlenen alanlarda kesilen meşe odunu kurdukları ocaklarda 15 gün süreyle bekletiliyor. İşçiler, odunların küle dönüşmemesi için de 24 saat nöbet tutuyor. Yüzlerinden kömür karası eksik olmayan işçiler, ateş başında verdikleri zahmetli mücadeleye eş ve çocukları da destek oluyor. Atalarından gördükleri doğal yöntemlerle üretim yapan işçiler, ocaktan çıkan odun kömürlerini çuvallara dolduruyor. Toptan olarak İzmir, İstanbul, Bursa ve Ankara’daki alıcılarına satıyor. Kadın girişimci Rabia Aksakal, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Orman İşletme Müdürlüğü’nün açtığı kesim ihalelerine girdiğini ifade ederek, kış mevsimine kadar çadır hayatı yaşadıklarını söyledi.

"Çadırlarda yaşamak da çok zor"
Diyarbakır’dan Kırıkkale’ye geldiklerini dile getiren Aksakal, “Orman ihalelerini tutuyoruz. Burada meşe odunlarını kesiyoruz. Kömür haline getiriyoruz. Şartlar burada çok zor. Kadın girişimciyim. Bir kadın olarak hem ihaleler hem ev işi hem burada çocuklar falan zor oluyor. Biz bu işi yaptığımızda karda kalmıyor. Biz çadırlarda yaşıyoruz. Çadırlarda yaşamak da çok zor, üşüyoruz burada. İşleri zamanında bitirmediğimizde kış geliyor. Bitirdiğimizde tekrar eve gidiyoruz. Mevsimlik işçiyiz, bahardan kış mevsimine kadar çalışıyoruz burada” dedi.

"Tozun, dumanın içinde ekmek parası çalışmaya devam ediyoruz"
Diyarbakır’dan 5 hane olarak geldiklerini anlata Vahit Yağancı, “Çadırlarımızı kurduk. Çocuk falan demeden buraya getirdik bin kilometreyi aşarak Kırıkkale’ye vardık. Ailecek sahamızı bölüşüyoruz. Bölüştüğümüz zaman herkes kendi payını kesiyor. Buraya getiriyoruz çatıyoruz. Hepsini çattıktan sonra saman atıyoruz. Samandan sonra toprak atıyoruz. Bu ocak en az 15 gün ateşte kalıyor. Ateş söndüğü zaman naylon atıyoruz üstüne. Tamamen söndüğü zaman yavaş yavaş çıkartıyoruz. Toplu haliyle satıyoruz. Biz burada 7 ay kalıyoruz. Tozun, dumanın içinde ekmek parası çalışmaya devam ediyoruz. Bunun soğu var. Tehlikesi var. Ailecek geliyoruz çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri