YÜZDE 45’E KADAR AZALTABİLİR
Ağırtaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF), 15 Ekim tarihini "Dünya El Yıkama Günü" olarak kabul etmiştir. Özellikle bulaşıcı hastalıkların yayılımının önlenmesinde dikkat edilmesi gereken sağlık uygulamalarının başında el yıkama gelmektedir. Sabun ile ellerin yıkanması, milyonlarca çocuğunun ölümüne neden olan ishalli hastalıklar ve solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde en etkili ve ucuz yoldur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından hijyen eğitimi ve el yıkamanın geliştirilmesi ile diyare (ishal) olgularının yüzde 45’e kadar azaltılabileceğini vurgulamaktadır.”
HASTALIKLARIN ÇOĞUNDAN KORUR
“Sağlıklı kalmak ve çevresel kirleticilerden korunabilmek için el yıkama en önemli uygulamalardan biridir. Değişik kirleticilerle değdirerek aldığımız, öksürerek ve hapşırarak bulaştırdığımız gözle görülemeyecek mikroorganizmalar ellerimizi yıkamayacak olursak ürerler. Bu mikroorganizmalar dokunduğumuz yiyeceklere, gözlerimize, burnumuza ve ağzımıza kolayca bulaşırlar. Vücuda giren mikroorganizmalar kolayca üreyerek birçok hastalığın ortaya çıkmasına yol açabilirler. El yıkama bir toplum için “önemli hastalıkların” çoğundan korur.”
PARMAK UÇLARI SIKLIKLA TEMİZLENMELİ
“El yıkamak her ne kadar basit görünse de, uyulması gereken kurallar vardır. Ellerde özellikle başparmak, parmak araları ve parmak uçları en sık temas edilen noktalar oldukları için daha fazla mikroorganizma barındırmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre; belirli bir süre ve uygun teknikle yıkanmadığı takdirde mikroorganizmalar ellerden temizlenmemektedir” dedi.
Haber: Süleyman Ok