KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
Ağırtaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Prostat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezidir. Mesanenin altında yer alır. Prostatı oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu prostat kanseri gelişebilir. Ülkemizde ve dünyada, erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkla en sık görülen kanser türüdür. Prostat kanserinin kesin nedenleri bilinmemekle birlikte yaş ilerledikçe risk artmakta, birinci derece yakın akrabalarında görülenlerin bu kansere yakalanma riski diğer insanlara göre iki kat daha yüksektir. Ayrıca; doymuş yağlardan ve kırmızı etten zengin, sebze-meyveden uzak beslenme alışkanlığı prostat kanseri riskini arttırabilmektedir.”
ANTİJEN TESTİNİ YAPTIRIN
“Prostat kanseri erken evrede hiçbir belirti vermezken, kanser dokusu büyüdükçe sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, kesik kesik ve zor idrar yapma, ağrılı, kanlı idrar yapma gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu şikayetlerin olması prostat kanseri olduğunu göstermez fakat bir ipucu olabilir. Bu yakınmalardan en az biri olduğunda, üroloji uzmanına başvurulmalıdır. Prostat kanseri erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin de 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli muayene olması, kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini yaptırması erken tanı konulması açısından önemlidir.
ERKEN EVRELERDE UYGULANABİLİR
“Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. Kişinin belirli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi erken evrelerde uygulanabilir. Hormon tedavisi veya ilaç tedavisi diğer evrelerde gerekli görülebilir. Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite yapma, sağlıklı kiloda olma ve bu kiloda kalma prostat kanseri riskini azaltabilir. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup olunmadığı öğrenilebilir” dedi.