Karar vermek,hazırlanmak,başlamak,öğrenmek,çalışmak,dinlemek,azmetmek ve gülümsemenin hayatımızdan hızla kaybolduğu,bizlerin anatomik yapısını ne kadar değiştirdiği, aile yapımızı dejenere ettiği, aldanan ve aldatan hayat nizamınına koşulsuz teslim olan insanların, gün geçtikçe çoğaldığı günleri yaşamaktayız.
İnsanların; hoca, alim, şeyh, kutup, siyasetçi ve bürokratların, sevgilerini kazanmak düşüncesi ile önemsiz diye erteledikleri işleri, hayaller üzerine kurdukları hayatlar, sorgulamanın bırakıldığı, araştırma yapmadan isnatsız söylevlere teslimiyet, temenniler üzerine bina edilmiş bir hayat, değerlere önem vermeden yapılan söylevler, zorlukları göğüslemeden pes etme, somurtma gibi hareketlerin kaç aile yıktığı ve bağları nasıl kopardığını, televizyon haberlerinde her gün dinlemekteyiz.
Kendimize gelip hayatımızı düzenleyebilmemiz için, yapılması gerekenleri yapmayıp, yapılmaması gerekenler ile zaman geçirmek, beyhude bir hayat sürmektir.Geçmiş günler irdelendiğinde yanlışlar önümüzde durmakta. Kendini kutup ilan edenler, vasi oldukları halde asıllık iddiasında bulunanlar, dünyadan başka amaç gütmeyenler, yakınlarına haksız kazanç sağlayanlar, işlerini düzgün yapmayan siyasetçiler, bürokratlar. Peki,yanlışlar tespit edilmişken doğrular neler olmalı: Ertelemek yerine karar vermeli hemen başlamalı, hayal yerine gerçekler üzerine hayat kurulmalı, Birileri konuşurken dinlemeli ve araştırarak öğrenmeli, sadece doğrular kabul edilmeli, temenniyi bırakmadan çalışmalı, doğruları ve yanlışları ayırt edecek bilgiye vakıf olunmalı, vazgeçmeden mücadele etmeli, sadece seni seveni değil, insanlığı sevmeli ve tebessüm etmeli.
Bilgi ve tecrübenin neticesinde, hayatımız sükunet ile dolacak, bedenimiz sağlıklı olacaktır.
Arifi billah büyük ilim adamı ABDULLAH ÇETİN FARUKİ hoca efendi konuşmalarında evlatlarına hep şu nasihatleri ederdi; Benim rızkımı kimse yiyemez,Allah’ın beni gördüğünü hiç unutmadım bu yüzden haya sahibi oldum,benim işimi kimsenin yapmayacağını anladım ve çalıştım,sonumuzun ölüm olduğu bilerek hazırlandım,iyilik ve kötülük her ikisi de kalıcıdır, iyiliklerimi çoğaltıp kötülükleri azaltan bir hayat sürmeye çalıştım. Bu nasihatler ışığında bir hayat sükunet, huzur, mutluluk, sağlık, sevgi dolu bir hayat anlamına gelir mi sorusunun cevabını da sizlere bırakıyorum.
Unutmayın;her zaman yazılarımızda yazdığımız gibi ”yaşattıklarınızı yaşatmadan,canınızı Allah’a teslim edemezsiniz”.