Geleneksel muhabbet gecesi
Sosyal ve kültürel faaliyetleriyle Kırıkkale’nin en aktif derneği olan, 17 yıldır kesintisiz düzenlediği Aşık Serda-i’yi anma Sıla-i rahim şenliği ile Kırıkkale’nin ismini ülke dışına dahi duyurmayı başaran Kırıkkale Dulkadiroğulları Derneği yeni bir etkinlik daha başlattı. Derneğin organize ettiği ‘Keskin Muhabbet Gececi’ etkinliğinin birincisi düzenlendi.
Sosyal ve kültürel faaliyetleriyle Kırıkkale’nin en aktif derneği olan, 17 yıldır kesintisiz düzenlediği Aşık Serda-i’yi anma Sıla-i rahim şenliği ile Kırıkkale’nin ismini ülke dışına dahi duyurmayı başaran Kırıkkale Dulkadiroğulları Derneği yeni bir etkinlik daha başlattı. Derneğin organize ettiği ‘Keskin Muhabbet Gececi’ etkinliğinin birincisi düzenlendi. RENKLİ GÖRÜNTÜLER Üyeleri ve hemşerilerinin akrabalık bağlarını güçlendirmesi, birlik ve beraberliğin artması adına düzenlediği etkinliklerle adından sıkça söz ettiren Kırıkkale Dulkadiroğulları (Erkoçlar) kültür, Sanat, Tarih Turizm Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Derneği İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünün katkılarıyla birinci Keskin Muhabbet Gecesi etkinliği düzenledi. ÇEŞİTLİ OYUNLAR OYNANDI Engelsiz Cafe’de düzenlenen Keskin Muhabbet gecesine Kırıkkale Belediye Başkan Yardımcısı Harun Ulusoy, Belediye meclis üyesi M.Emin Erkoç,Tüm Muhtarlar Dernek Başkanı Ağa Pehlivanlı ve mahalle muhtarları, STK temsilcileri, dernek üyeleri ve davetliler katıldı. Etkinlikte Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi müzik topluluğu ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ustalar topluluğu seslendirdiği parçalarla geceye ayrı bir renk kattı. Dernek yönetim kurulu üyesi Mehmet Erkoç, tarihteki Keskin Muhabbet geceleriyle ilgili katılımcılara aydınlatıcı bilgiler verirken, etkinliğe katılanlar unutulmaz bir gece yaşadı. Türkülerin söylendiği, halayların çekildiği, oyunların oynandığı program gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. BİRLİK VE BERABERLİK Gecenin açılışında konuşan Dernek Başkanı Cengiz Erkoç “İnsan topluluklarını millileştiren ve milletleri bir birinden farklı kılan kültürel dokudur. Her milletin kendine has kültürü vardır. Bu sebepler kültürler millidir ve bir milletin kültür dokusu diğer milletinkinden farklıdır. Kültürü yara almış veya kültür dokusu bozulmuş milletlerin sonu yaklaşıyor demektir. Bu bağlamda kültür bir milleti ayakta tutan direnç ona can veren hayat damarı o damarda dolaşan kan demektir” dedi.