TEK BAŞINA VERDİĞİ HAYAT MÜCADELESİ
Henüz 23 yaşında Kırıkkaleli genç bir yazar olan Havva Şermet, ‘Sakura Çiçeği’ isimli kitabında, kendi hayat hikâyesini anlattı. Anne ve babası 2002 yılında ayrılan ve o zamanlar henüz 3 yaşında olan Şermet, dedesi ve anneannesi tarafından büyütüldü. Şermet’in annesi ve babasından uzakta, tek başına verdiği hayat mücadelesi ve tüm zorluklara göğüs germesi, kitabı okuyanları gözyaşlarına boğdu. Her yaştan insana hitap eden, zorluklarla karşı karşıya olan insanların ufkunu açacak Sakura Çiçeği, bayilerde yerini aldı.
“ÇOCUKLARIN HAYATI MAHVOLMASIN DİYE KİTAP YAZDIM”
Anne ve babası ayrıldıktan sonra birçok zorlukla karşı karşıya geldiğini vurgulayan Şermet, Sakura Çiçeği kitabını kaleme alma amacının, insanların daha bilinçli evlilik yapmalarını ve aile kavramının ne olduğunu tam anlamıyla bilmelerini sağlamak olduğunu belirtti. Anne ve babası ayrılan kız çocuklarının büyük bir çoğunluğunun dede ve anneannelerinin yanında yaşadığını belirten Şermet, “Bu durumda olan kız çocukları, liseyi bitirir bitirmez evlenmek istiyorlar. Dede ve anneannelerine daha fazla yük olmak istemiyor, bir şekilde hayata tutunmak istiyorlar. Ben bu olayların önüne geçmek amacıyla bu kitabı yazdım. Bu kitap, zor durumda olan kızlara ışık tutacak.” dedi.
KİTABIN ADI NEDEN SAKURA ÇİÇEĞİ?
Yazdığı kitaba neden ‘Sakura Çiçeği’ adını verdiğini anlatan Şermet, “Sakura, Japon kültürüne ait bir çiçek. Bizim ülkemizde kiraz çiçekleri olarak biliniyor. Sakura çiçeklerinin diğer ağaçların çiçeklerinden farkı, henüz solmadan toprağa düşmesi. Sakura çiçeği, yeni açmış haliyle toprağa düşüyor ve böylece diğer ağaçlardan soyutlanmış oluyor.” dedi.
KİTAP YAZMAYA 6 YAŞINDAYKEN KARAR VERDİ
14 Ocak 1999 tarihinde dünyaya gelen Şermet, kitabı yazma fikrine henüz 6 yaşındayken karar verdiğini belirtti. Okuma, yazma öğrendiği zamandan beri günlük tutan ve günlüğü sayesinde yaşadıklarını unutmayan Şermet, başından geçen tüm olayları kitabına aktardı.
“KÜÇÜKKEN YAZAR OLACAĞIM DİYORDUM”
Bir gün dayısının, kendisini ve iki kuzenini yanına çağırdığını ve büyüyünce ne olmak istiyorsunuz diye sorduğunu belirten Şermet, “Kuzenlerimden biri ‘mimar olacağım, diğeri de hemşire olacağım’ demişti. Ben bu mesleklerin herkes tarafından bilinen meslekler olduğunu düşündüm ve o an dayıma ‘ben büyüyünce yazar olacağım’ dedim.”
“YUSUF AKGÜN’ÜN HAYAT HİKÂYESİNDEN ETKİLENDİM”
Lise dönemlerinde Milli yüzücü ve ressam Yusuf Akgül ile tanıştığı ve onun hayat hikâyesinden etkilendiğini belirten Şermet, “Liseye başladığım zaman milli yüzücü ve ressam olan Yusuf Akgül ile tanıştım. Bana hayat hikâyesini anlattı ve onun hayat hikâyesi beni çok etkiledi. Kaleme aldığım kitabımda Yusuf Akgül’ün hayatını ve kendi hayatımı harmanladım.” dedi.
Haber: Burak Çalışkan