İş bilmezlikler, yanlış kararlar, keyfi uygulamalar ile zor günler yaşayan Yüksek İhtisas Hastanesi çalışanları tam anlamı ile idare kurbanı olmuş durumda. Sürekli yer değiştirmeler, insanlar ile gereksiz sayılabilecek uğraşmalar, zorlaştırılarak artırılan iş yükleri, kayırmacılık bunlara vereceğimiz örnekler arasında yer almakta.
Trafik kazası sebebi ile tarafıma verilen üç günlük istirahatin tedavi sürecim tamamlanmadan hakem hastane olarak belirlenen Ankara Numune hastanesine sevk edilmesi, rahatsızlığım artmasına sebep olmuş, işte bu iş bilmez yöneticilerin 2016 yılında çıkan sağlık yasasının 7. maddesinin 7. bendini hiçe sayarak tam bir keyfiyet içerisinde uygulamaları ile kendilerini kanunun üzerinde görmelerine sebep olmuştur.
Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesi hakem hastane olarak Sağlık Bakanlığı tarafından kabul görürken ve hali hazırda hakem hastane iken, Yüksek İhtisas Hastanesi idareci tarafından kabul görmemiş, ikazlarıma rağmen zorla Ankara Numune Hastanesine sevkim yapılmış bu sebeple rahatsızlığım artmış ağrılarım dayanılmaz boyutlara ulaşmış, tedavim geciktirilmiştir. Hastalarına nazik şekilde yaklaşan, güler yüzlü bir yapıya sahip olan ahlakını kimsenin tartışma konusu dahi edemeyeceği Dr. Sinan YIKILMAZ, geçirmiş olduğum trafik kazası sebebi ile sanki yanlış bir uygulama yapmış gibi Başhekimlik tarafından sıkıştırılmış ve zan altında bırakılmıştır.
Bizlerin mesai saatlerini sıkı sıkı takip ettiren Başhekimlik makamı, konu hastane yönetimi ve bazı doktorlar olunca nedense aynı hassasiyeti gösterememek ile beraber, bazı servislerin iş yüklerini artırmış bazı insanları koruması altına almıştır. Kararsız tutumları ile bazı servisinin işini artıranlar, hastanenin bazı servislerini koruma altına aldıkları insanlar ile doldurmaya devam etmişlerdir.
Maaş günü geldiğimde benden kat ve kat fazla maaş alıp benden önce bankamatiğe koşan hastane yönetimi bir dilekçe havalesini bile zorla yaparken, kendilerini kurtarmak için himaye etmesi gereken insanlara gereksiz ithamlarda bulunmaktan bile kaçınmamaktadır.
Ayakta durmakta zorlandığımı gözleri ile müşahede eden idarecilerimizden araç talep dilekçeme olumsuz yanıt verilmiş, âdeta hakkımızı arama gayretlerimiz linç girişimlerine sebep olmuştur. Hala Kırıkkale Tıp Fakültesine göndermek yerine, rahatsızlığı yaptırdığı tetkikler ile sabit olan bir hastayı yani beni neden Ankara Numune Hastanesine göndermiştir. Bu uygulama daha birçok yanlış uygulama, gibi elbette kabul edilemez.
Bunca zaman Kırıkkale Tıp Fakültesine göndermek yerine Ankara Numune Hastanesine gönderdiğiniz hastane çalışanlarına ödediğiniz yolluk bedelleri elbette sizlerin cebinden çıkmıyor ama şu krizde bu tür uygulama ne kadar doğru dersiniz.
Oy vererek partisini iktidara taşıyan hastane çalışanları seçtikleri partinin siyasileri tarafından atanan bürokratların yaptıklarının ne kadarını hak etmiştir sizce. Dürüstlük yapmayı bırakın şimdi. Bu uygulamalarınız ile hastanede doktor bırakmadınız neredeyse. Gelenin hızlı bir şekilde tayin isteyip hastaneden ayrılmasının altında neler yatmakta. Acaba hakem hastane kararlarınız ile mesleklerinden soğutmanız ve doktorların onurlarını kırmanız olabilir mi?
Ne kadar mobinge maruz kalsak ta haklı davamız devam edecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yaşadığımız olumsuzlukları her platformda dillendirmeye ve doğru olanı buluncaya kadar mücadelemiz devam edecek.
AK Parti; Kırıkkale'de Belediye Başkanlığını kaybederse en büyük müsebbip hastane idaresinin yanlış kararları ve tutumları olacak bunu biliyorum. Kırıkkale halkı bu zulmü kendilerine reva görenlerden kat ve kat iyisine layık bunu biliyorum ve söylüyorum. Saygılar sunuyorum.
Alaattin GÜNEŞER