Hayatı birlikte güzelleştirelim
İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş, 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada; bu önemli günün kanserli çocuklar ve ailelerinin güçlü, cesur ve dayanıklı olmalarıyla anıldıkları gün olduğunu söyledi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Feramiş Ender Güngüneş, 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada; bu önemli günün kanserli çocuklar ve ailelerinin güçlü, cesur ve dayanıklı olmalarıyla anıldıkları gün olduğunu söyledi. KANSER OLGUSUNA DİKKAT ÇEKMEK Çeşitli kurumlarca her yıl, Dünyada Uluslararası Çocuk Kanserleri Günü olarak, dikkati çekmek için çeşitli etkinliklerle anıldığını söyleyen Güngüneş, bu günün amacının kamuoyunun dikkatini çocuklarda kanser olgusuna çekmek, hızla artan çocukluk çağı lösemileri ve diğer kanser türleri hakkında bilinçlendirmek, deneyimleri paylaşmak, ortak çözüm yolları üretmek ve kansere yol açan olası tehlikelere karşı gerekli uyarıları yapmak olduğunu söyledi. ÇEVRESEL KANSEROJENLERİN ARTIŞIÇocukluk çağı kanserlerinin zamanında teşhis ile tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Güngüneş, “Ne yazık ki Dünyada kanser vakaları, çevresel kanserojenlerin artışına ve yaşam tarzı değişikliklerine paralel, her geçen gün artış göstermektedir. Buna karşılık, erken teşhis yöntemlerinin çeşitlenmesi, erken teşhis imkanlarına ulaşımın artması ve her geçen gün gelişen tedavi seçenekleri, bireysel tıp uygulamaları; kanserle mücadeleyi daha olanaklı hale getirmektedir. Yine de, gelişmiş ülkelerde dahi maalesef 5 kanserli çocuktan 4’ü hayatını kaybedebilmektedir” YÜZDE 70 ORANINDADIR“Türkiye'de çocukluk çağı kanserleri arasında en yaygın olanı lösemidir. Her yıl yaklaşık iki bini aşkın yeni lösemili çocuk teşhis edilmektedir. Bu sayının 2020'de yılda 3 bine ulaşacağı öngörülmektedir. Çocukluk çağı lösemisi tedavi başarısı merkezler arası farklılıklar gösterse de, ülkemiz için yüzde 70 oranındadır. Kanserle mücadele; yalnızca hastaları, onların ailelerini ve sağlık çalışanlarını ilgilendiren bir durum olmayıp; tedavi planlamalarının kontrol altına alınması gereken küresel bir sorundur. Sağlıklı beslenmek, düzenli hareket etmek ve çevresel kanser yapıcı maddelerden kaçınmak, kansere yakalanma riskini yüzde 35 oranında azaltabilmektedir” dedi.