Yüce Rabbimiz, biz kullarından sadece hayır yapmamızı istememiş, aynı zamanda hayır işlerine koşmamızı ve daima hayırda yarışmamızı da emretmiştir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “…Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın!” (Bakara, 2/148) Başka bir ayet-i kerimede de hayırda yarışmanın Allah’ın salih kullarının özelliklerinden olduğu bildirilmiştir: “…Onlar hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir.” (Âl-i İmrân, 3/114)
Yüce Allah’a kulluk amacıyla yaratılan insan, şu kısacık dünya hayatını en iyi şekilde değerlendirmelidir. Bunun için de Allah’a ve diğer iman esaslarına tam manasıyla iman edip, O’nun rızasını kazandıracak salih ameller ve güzel ahlâk ile hayatını güzelleştirmeli, iyilik ve hayırda yarışmalıdır.
Peygamber Efendimiz (S.A.S.) hadis-i şeriflerinde Müslümanların en hayırlı olanlarının; “İyiliği beklenen, kötülük etmesinden korkulmayan” ; “Ömrü uzun, ameli güzel olan” ; “Dostlarına ve komşularına hayrı dokunan” kimseler olduğunu ifade etmişlerdir.
Hayırlı işler yapmak, Kur’an-ı Kerim’de, mü’minleri kurtuluşa götüren kulluk görevleri arasında zikredilmiştir. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur: “Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz (Hac, 22/77).” Hz. Peygamber (S.A.V) de, huzuruna gelerek soru soran bir sahabiye, “Hayır işlemen, her zaman senin için daha hayırlıdır”(Ebu Davûd) buyurarak, iyilik ve hayır yapmanın önemini belirtmiştir.
Yüce Allah’ın hoşnutluğuna, dünya ve ahiret mutluluğuna vesile olacak çeşitli hayır yolları bulunmaktadır. Allah Resûlü (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde bunlardan bazılarını şöyle haber vermiştir: “İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyen kimseye yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.” (Buharî,Müslim, ) “Müslüman bir kişi bir ağaç diker de ondan insan, hayvan veya kuş yerse, bu yenen şey, kıyamet gününe kadar o Müslüman için sadaka olur.” (Müslim, ) Hz. Peygamber (s.a.s.) ayrıca, “Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi bir iyiliği bile sakın küçük görme!” (Müslim, Ebû Dâvûd,) buyurarak hiçbir iyiliğin küçük görülmemesini tavsiye etmişlerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bir hadis-i şeriflerinde hayır ve iyiliklerin önünü açan, hayır hizmetlerine kılavuzluk eden mü’minleri övmüş, hayır işlerine engel olanları da kınamıştır. Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlardan öyleleri vardır ki, onlar hayra anahtar, şerre de kilittirler. Öyleleri de vardır ki, şerre anahtar, hayra kilittirler. Allah’ın, ellerine hayrın anahtarlarını verdiği kimselere ne mutlu! Allah’ın, şerrin anahtarlarını ellerine verdiği kimselere de yazıklar olsun!” (İbn-i Mâce, ) Bunun için Müslüman daima hayır işlerine destek olmalı, hayır hizmetlerine herhangi bir şekilde mani olmaktan da sakınmalıdır.