KIRIKKALE (İHA) - Kırıkkale’de sahiplenme yerine cins hayvanların daha çok tercih edildiğini belirten Hayvan Bakım Uzmanı Seda Er, yaptığı açıklamada, hayvan sevgisinin ırka tabi olmadığını söyledi. Cins hayvan üretimine destek olmak yerine barınaklardan sahiplenmenin tercih edilmesini istedi.
"Aşılama yapıp tekrar sokaklara salıyoruz"
Kurumlardan yemek artıklarını barınaktaki hayvanlar için topladıklarını dile getiren Er, “Burası Yahşihan Belediyesi barınağı biz burada hayvanları alıyoruz kısırlaştırıyoruz. Aşılama yapıp tekrar sokaklara salıyoruz. Ayriyeten belediye olarak arazilerdeki hayvanlarımıza günlük yemek götürüyoruz. Hem belediyeye külfeti olmayacak şekilde hem de hayvanların sağlıklı doyabileceği şekilde hastanelerin, askeriyelerin artık yemekleri toplanıyor. Bayat ekmek kutularımız var oradan ekmekleri alıyoruz. Bir süre harmanlayıp bir sürü hayvanın doymasına vesile olmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
"Sokak köpeklerimizin de yuvasının olmasını istiyoruz"
İnsanlar sahiplenme yaparken hayvanlara gözüyle değil, kalbiyle bakmalarını isteyen Er, şunları aktardı: “Burada bebeklerimiz var. 3 bacaklı köpeklerimiz, görmeyen köpeğimiz en azından onlara ömürlük bir yuva olmaya çalışıyoruz. Ayriyeten buradan yuvalandırma da yapmaya çalışıyoruz. Sokak köpeklerimizin de yuvasının olmasını istiyoruz. İnsanlar genel olarak hep böyle cins hayvan istiyor. Ama şunun farkında değiller; cins olan hayvanlar bin bir eziyetle büyütülüyor. İnsanlar ondan para kazandığı için bir anneyi devamlı üretmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Biz onlara üstelik para vererek sahip oluyoruz. Hâlbuki burada bir sürü bebeğimiz var. İnsanlar biraz hayvanlara gözüyle bakıyor. Kalbiyle baksa hani illaki cins olsun diye peşine düşmez. Buradan bir sokak köpeği sahiplenir hem oradaki üretime destek olmaz hem de barınaktan bir çocuğumuz daha kurtulur. Yani bunlar bir can bir süs eşyası değil. Güzelliğine cinsliğine bakmaya gerek yok. Hayvan sevgisi ırka tabi değildir.”
"Cinslerin üretimine karşıyım"
İnsanların cin hayvan almak için pet-shop’ların yolunu tuttuklarını anlatan Er, “Pet-shopta görüp ‘ne kadar güzel, ne kadar şirin’ deyip almak var, bir de ‘bunun bana ihtiyacı var’ deyip almak var. Bir kere cins bir hayvanı aldığınızda onun size ihtiyacı olmadığını biliyorsunuz. Ben almasam onu zaten o alacak o alacak o her türlü yuvalanacak. Ama bunu sen almazsan kimse almayacak. Ben üretime zaten karşıyım. Hele hele cinslerin üretimine daha çok karşıyım. Çünkü bunun üzerinden para kazanıyorlar. Merhametli insanlar yapmıyor ki bunu. Benim elime versen ilk işim onları kısırlaştırmak olur. Ama başka birine ver direkt ’üretime geçeyim her birini bin liraya satsam cebime şu kadar para atarım’ derdine düşer. Ben buna neden vesile olayım ki burada bu kadar köpek varken?” diye konuştu.
"Eve alışan bir hayvan asla sokakta yaşamaya devam edemiyor"
Cins köpekleri sokaktan topladıklarını ifade eden Er, “Mesela insanlar geliyor burada özellikle hani biz bunu Yenişehir Mahallesi’nde öğrencinin çok olduğu kesimde yaşıyoruz. Okula geliyorlar burada hemen cins kediler köpekler sevgililer birbirine alıyorlar. Okul bitiyor veya ayrılıyor evine gidecek anne-baba istemiyor. Cins hayvanları biz sokaktan topluyoruz. Yani kalple bakmak lazım sokak köpeklerinin de hakkı yuvalanmak. Bir hayvanı sahipleniyorsak cins veya değil, onun ömür boyu bakımını göze almamız lazım. Çünkü eve alışan bir hayvan asla sokakta yaşamaya devam edemiyor” şeklinde konuştu.