Televizyon,Sosyal Medya,Gazeteler ve Haberleşme ağlarının tamamı neredeyse yolsuzluk haberleri ile dolu.Herkes kendince haklı.Neredeyse herkes dürüst ve doğruluk abidesi.Dürüstlüklerini isbat adına bir birlerini suçlayan açıklamaların ardı arkası kesilmiyor.Yüzümüzü ne yöne çevirirsek çevirelim hep aynı konular sohbet konusu.
İletişim araçlarında işlenen konulardan başka konu kalmamış gibi,hala pür dikkat bu konuları takipdeyiz.İftiralar,yalanlar,çekememezlikler almış başını gitmiş,kontrol altına alınamaz olmuş.
Üzüntü verici olan şey ise, bizleri yönetmeye talip insanlar anlaşılan odur ki büyük hizmetler yapmışlar.Ne yazık ki;Ailelerine,ortaklarına,komşularına veya arkadaşlarına.Anlamaya çalıştığım konu ise biz tek sesli bir toplummuyuz yoksa çok sesli bir toplum mu?.Hayatımızda söylenenler bir farklı,uygulama farklı farklı gibi görünüyor.
Oy vererek bizleri yönetmesine izin verdiğimiz kadroların hali üzüntü verici bir hal aldı.Hep dahası,hep dahası.Bu keşmekeşlik içinde ayakta kalmak için mücadele eden,bir lokma ekmek uğruna katlanılmazlara katlanan,zulüm ve eziyetlere dayanacak gücü kalmamış bir topluluk.Bunları herke söylüyor ama değişen bir şey yok.
Güvenin tesisi ortadan kalkmış,gülümseyen yüzler solmuş,umut tükenmiş,nefesler kesilmek üzere.Ölsekte kurtulsak diye feryat eden binler insan var aramızda.İş aş,sıcak yuva,güven ve itimat.Konuşulması gereken bunlar değil mi.
Bunca kısır döngünün arasında,ihtiyac sahiplerinin ihtiyaclarını karşılamaya çalışan yardım kuruluşları var.Sürekli taleplerde bulundukları için hor görülen,tepeden bakılan,aşağılanan.Bıkmadan usanmadan elinde olmadı için izzeti nefsini ayaklar altına almaya devam eden bu insanlar, bıktırana kadar isteyip samimi bir şekilde ihtiyac sahibinin ihtiyacını karşılama telaşında.
Kendini emanet ettiği insanların hoyratça tavırları ve vurdum duymazlıkları karşısında ne yapacaklarını bilmeyen bu toplum,haberlerde siyasilerin birbirlerini suçlama,çeker giderim tehditleri,istifa et söylevleri,makamı bırak,sen bu millete belasın gibi dil ucuyla söylenmiş ithamları pekte inandırıcı değil gibi görünüyor.
Neden mi?,Çünkü HERKE SÖYLÜYOR kardeş, bunların ki danışıklı dövüş,bizi kim ne yapsın,bizi kim düşünsün,bizim işimiz Allah’a kaldı diye.