Allah’a çok şükür ki bir Müslüman ve dinim İslam olarak dünyaya gözlerimi açtım.. Şüphesiz ki dini İslam ve Müslüman olan bütün insanlıkta ebedi gerçeğin dini olan bu yolda şükrediyor ve şükretmesini biliyordur. Küçük yaştan itibaren ailelerin çocuklarına verdiği ya da vereceği eğitimler, o kişiliğin topluma faydalı olması ve yarınlarda güzel bir meslek sahibi olması temsilde hata olmasın büyüklerimizin ‘Vatanına, milletine, devletine hayırlı bir evlat ol’ sözüne nail olmak için bu çaba ve gayret.
Anne ve baba olarak son zamanlarda teknolojinin sağladığı faydanın yanı sıra zararlarına yenik düştüğümüzü hissediyorum. Bu zararı şu şekilde özetlersem, telefonun bir bağımlılık yaptığı gibi. Çünkü caddede, sokakta, arabada, hele hele bir toplumda kişiler kendi aralarında konuşurken ya da konuşmazken dahi telefona bir göz gezdirir halinde. Bu bir alışkanlık mıdır yoksa alışılmışlık mıdır? O konu hakkında bir yorum yapamayacağım.
Şimdi bu yazıyı okuyanlarda şu eleştiriyi yapacaktır eminim; “Yahu sen sanki telefonla o kadar oynamıyor musun?” şeklinde.. Ben bu konulara meslek icabı belki dikkat edemiyor olsam da, bir aile ortamında bir toplumda ya da kutsalımız sayılan yerlerde büyük özen gösteriyorum. Herkesin din anlamında yaptığı ibadetler vardır illaki.. Uzun zamandır bu konu hakkına yazıp yazmamak arasında kararsızdım lakin artık yazma gereğinde bulundum. Müslümanlar için diğer günlerle birlikte en kutsal günlerden biri Cuma…
Cuma namazına her seferinde gittiğimde aşağı kapıların önü tıklım tıklım dolu iken yukarı kat olan camilerimizin üst katları bomboş bir halde.. Bazı vatandaşımız, namaz kılacağı yere kadar ayakkabılarını eline alarak namaz kıldığı yerin yanı başına bir gazete parçasına koyuyor ayakkabısını.. Ha bazıları var onlar ise hocanın hutbesini dört gözle dinleyen, kulaklarıyla gören. Evet evet yanlış yazmadım kulaklarıyla gören, gözleriyle duyanlar..
Sanki bu kelimede bir yanlışlık olduğunu var saydınız değil mi? İşte Cuma günü hocanın hutbe okuduğu sırada kişilerin telefondan gözünü alamaması gibi. Hoca Cuma hutbesini okumaya başladığı andan itibaren telefon cepten çıkıyor ve hop sosyal medyada tur atılıyor. Şimdi diyeceksiniz ki eeee siz bunca şeyi görüyorsanız sizin de kulağınız hoca da değil diyebilirsiniz. İster istemez bu durum gözlerimize çarpıyor. Lütfen camilerimizde kutsallarımıza daha fazla saygı gösterelim, özellikle hoca hutbe okurken telefonla oynamayalım. Bir düşünün ve empati yapın.. Hoca hutbeyi okumadığını ve cep telefonuyla oynadığını düşünün.. Sizce bu durum garipsenmez mi?
Hoca hutbede, gözler telefonda!
Gazetekale Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Gökdemir'in "Hoca hutbede, gözler telefonda!" isimli köşe yazısı...