İŞKUR aracılığıyla çalışanlar da kadro istiyor

İŞKUR aracılığıyla çalışanlar da kadro istiyor

Yıllardır dillendirilen fakat henüz birkaç aydır yürürlüğe giren “Taşeron Aracılığıyla Çalışanlara Kadro” meselesi, yıllardır sömürülen, üç kuruş maaş verilip ardından da her ay belli bir miktarının “Taşeron Firma” tarafından kesilmesiyle adeta “muhannete muhtaç edilen” on binlerce, hatta yüz binlerce vatandaşımızın derdine bir nebze de olsa ilaç oldu.

Ancak ülkemizde “üç kuruşa talim eden” kesim yalnızca taşeron aracılığıyla çalışanlardan ibaret değil!

Bir diğer grup da “İŞKUR Aracılığıyla Çalışanlar”…

Başta okullarda güvenlik görevlisi olarak çalışanlar olmak üzere, İŞKUR aracılığıyla çalışan birçok vatandaşımız da baba sıfatına sahip olan devletin şefkatli kollarında yerlerini almak, bir statüye sahip olarak akşam evlerine götürecekleri ekmeği garanti altına almak ve yarınlarına umutla bakabilmek istiyorlar.

Yakinen bildiğim için söylüyorum, özel güvenlik görevlileri, ister taşeron aracılığıyla çalıştıkları dönemde olsun, isterse şu anda İŞKUR aracılığıyla çalışanlar olsun, çilenin, derdin, belanın tam da ortasında yer alıp, ne yazık ki iş haklarını almaya gelince pek de tanınmayan bir kesim…

 

Her şeyden önce görev tanımları net olmayan özel güvenlik görevlileri, görev yaptıkları yerde meydana gelen bir olaya görev alanları içerisinde bile müdahale etmeye korkuyorlar. Nasıl korkmasınlar ki?

Bir olay meydana geliyor. Özel Güvenlikçi polis değil, asker değil ama olaya müdahale etmek zorunda! Oradan çıkan bir densizin, “Sen kim oluyorsun? Sen bir kapı köpeğisin!” tarzındaki aşağılık ithamlarına da maruz kalıyor. Peki, yetkisi ne? Olayları kontrol altında tutup polisin ya da jandarmanın gelmesini beklemek!

Daha yaptığı işle görev tanımı bile birbiriyle uyuşmayan bu insanlar neye göre hareket edecekler?

Tabi bir de işin içine ekonomik sıkıntılar girince, ayıkla pirincin taşını!

***

Dedim ya, özel güvenlikçilerin durumu işin sadece bir yönü, ya diğerleri?

İŞKUR aracılığıyla çalışanların tamamı için de taşeronda yapıldığı gibi bir uygulama yapılıp en kısa zamanda yürürlüğe girmesi gerekir.

 

Seçim öncesi kaçak yapılaşmaya, vergi borcu olana, cezası olana maddi af kanunları çıkartılıncaya kadar, emeğinin alnının teriyle kazanan bu insanlara kulak verilmeli.

Vergisini, cezasını zamanında ödeyen dürüst vatandaşlar, bu tür aflarla, adeta cezalandırılırken, yalnızca geleceğine güvenle bakmak isteyen on binlerce, yüzbinlerce vatandaşın sesine kulak verilmeli.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri