AİLESİ İÇİN FEDAKARLIK MÜCADELESİ
Engelli çocuğuna fedakarca bakan 2 çocuk annesi Sibel Kıratlı (39), bir yandan zorluklarla mücadele ederken diğer yandan ise Fenilketonüri hastası kız çocuğu Havva Nur’u hayata bağlamanın mücadelesinde. Her yıl olduğu gibi bu yılda Anneler Günü’ne buruk giren Kıratlı, ailesi için ayakta durmanın çabası içerisinde. 2004 yılında Mehmet Zeki Kıratlı ile evlenen Sibel Kıratlının 2005 yılında oğlu 2008 yılında ise kızı dünyaya geldi. Havva Nur ismini koydukları kızlarının 4 ay sonra Fenilketonüri hastası olduğunu öğrendiler.
DEVLET YETKİLİLERİMİZDEN İŞ İSTİYORUM
Kızlarının hasta olduğunu öğrenen baba Mehmet Zeki Kıratlı üzüntüsünden bir anda rahatsızlandı. Hastaneye kaldırılan baba Kıratlı'nın akciğer kanseri olduğu ortaya çıktı ve bir süre sonra kısmı felç geçirerek, belirli bir süre sonra hayatını kaybetti. O andan itibaren çocuklarıyla tek başına yaşamın tam ortasında kendisini bulan Kıratlı, devlet yetkililerine seslenerek kendisine bir iş verilmesini istiyor. Havva Nur’un babasından kalan bir sosyal güvencesi yok diyen Kıratlı, “Ben maddi bir beklenti içinde değilim. Benim bir işim olsun istiyorum” dedi.
GEÇİMİNİ BAKIM ÜCRETİYLE SAĞLIYOR
Tüm günlerini çocuklarıyla geçiren anne Sibel Kıratlı geçimlerini devletten aldıkları evde bakım ücreti ile karşıladıklarını söyledi. Kıratlı, " Babasının işi gereği biz Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyorduk. Kızımın bu haberini aldıktan sonra babası aniden yatağa düştü ve kanser oldu. İkisini birden Kırıkkale’ye getirdik. Havva Nur 4 yaşına geldiğinde babasını kaybettik. Havva Nur ile tek başıma mücadele veriyorum. Benim babamda rahatsız, rahatsız bir kız kardeşim var onlara geldiği kadar yetmeye çalışıyorum. Evlatlığımı anneliğimi yapmaya çalışıyorum.”
DEVLET DESTEĞİYLE İLAÇLARIMIZI ALIYORUZ
“Havva Nur’un varlığı bana güç katıyor daha güçlü olmam için mücadele vermem gerektiğini her seferinde ona baktığımda daha da anlıyorum ayaklarımı da daha sağlam yere basmaya çalışıyorum. Havva Nur’un dünyaya gelmesi gerçekten Allah’ın bana lütfu benim dua kapım o benim şükür sebebim. Yegane tek güzel varlığım. Tabii ki oğlum da benim için kıymetli. Kızımın hastalık süreci diyetle devam ediyor. Devletimizden ve doktorlarımızdan Allah razı olsun.”
TOPLUMUN BAKIŞ AÇISI BENİ ÜZÜYOR
“Havva Nur’un kullandığı ilaçlar çok pahalı. Devletimiz destek vermese bu ilaçları alamayız. Toplumun bakış açısı beni etkiliyor. İnsanlar duygu ve düşüncelerini hiç düşünmeden söyleyebiliyorlar. Biz insanları kırmama taraftarıyız. Kişilerin bu durumu empati yapmasını istiyorum. En önemli şey engeliler toplumumuzun bir bireyi. Onlara nasıl normal bir insana davranıyorlarsa onlara da aynı şekilde davranmaları gerektiğini düşünüyorum. Ama hiç sıkıntı yaşamayan insanlar bunu bize yansıtabiliyorlar. İster istemez de bir anne olarak üzülüyorum.”
ANNELİK UCU BUCAĞI OLMAYAN BİR OKYANUS
“Eşimin vefatından sonra bende de kaygılar başladı. Babasından kalmış herhangi bir emekli maaşı bir şeyi yok ona kim bakar ona. Kardeşiyle beraber nasıl olur bu endişeler beni umutsuzluğa sürüklüyor. Ama yine da Allah’ın her gününe şükürler olsun. Annelik ucu bucağı olmayan bir okyanus. Anneliğin bir tarifi yok çok güzel bir duygu ama engelli annesi olmak hem güzel duygu hem sorumluluk isteyen hayatta insanın daha güçlü olması gereken bir şey.
Canımı şu düşünce çok acıtıyor 14 yıldır içimde olan bir kaygı. Ya bir gün ben öldüğümde kızım ne olacak.”
DEVLETİMİZ BENİM SESİMİ DUYSUN İŞ İSTİYORUM
“Kızıma ne olur kaygısı bende değil bütün engelli annelerde var. Babamızdan kalmış bir sosyal güvencemiz yok. Bana bir şey olunca benim kızıma bakacak kimse yok. Annem babam yaşlı yakınlarımın da çok bakacağını düşünmüyorum. Yanlış anlaşılmaktan korkuyorum. Bir işim olsa kızımın diyetini daha iyi yapabilirim. Cumhurbaşkanımıza, Milletvekillerimize, Valimize seslenmek istiyorum. Sosyal güvencesi olan güvenli bir işe sokmalarını istiyorum kızımın geleceği için. O bir kardelen, kardelenler solmasın. Annesine bir şey olunca solmasın kızımın elinden tutsunlar kimseden maddi bir beklentim yok” dedi.
Haber: Burak Çalışkan