Vatikanın, Siyonizmin ve Masonik yapının gizlice Vatan Topraklarım da yetiştirdiği Vatan Hainleri , artık kendilerini saklama ihtiyacı bile hissetmiyor.
Birde KILIÇ zoruyla kendilerini seçtirip, KAFTAN’ı giydiler.
Müthiş bir İçişleri.
Temizleyin tek tek.
Vergiler ve Milletimin paralarıyla Terörü destekleyen alçakları.
Sarıkamış’ta, Balkanlar’da, Çanakkale’de, Kut-ul Amare’de, Sakarya’da Anafartalar’da daha nice Vatan topraklarımız için şehit olan Ecdadımızın Kemikleri sızlıyor.
Hissedebiliyorum.
Bu tarz sığ akıllar ve ahlaksızlar, Yahudi zihniyetinin ortak kullanımına ve zamanı geldiğinde ortak olarak harcanmasına adaydır.
İşgal Kuvvetlerinin hainleri, öncü birlikleri bizdenmiş gibi içimizdeler.
Boğazda ki Yalılarından ellerinde ki viski
Kadehi ile purosunu içine çekip Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılına Çok az kalmışken, Doğuda ki ve Güneydoğuda ki sefaleti, terörü eleştiren zihniyete dikkat edin.
Açık İstihbarat
Ülkemiz kuşatılıyor.
Sürekli tekrarlıyoruz; artık terörle değil işgalle mücadele noktasındayız.
İşte bunlar bir terör örgütünün ötesinde Tapınak Şövalyelerinin öncü birliği olarak karşımızda.
Çok iyi biliyorum.
Her gece Kaftanını giyen İmam Tahtadan yapılmış Kılıcına yaslanarak,
Baba Oğul Kutsal Kız adına dualar ediyor.
Şimdi gelelim, Kuşatılmanın başlatıldığı Güney cephesine.
Suriye'ye Rusya'nın konuşlanması ve ABD'nin sahne önünde bu konuşlanmaya karşı gibi görünürken arka planda ise Ukrayna benzeri bir derin paylaşımın yapılmış olma ihtimali çok yüksek.
Ayı sarmalına dikkat.
ABD için Pasifik mi daha değerli, Doğu
Akdeniz mi sorusuna Pasifik cevabını veriyorsanız; Rusya ile Doğu Akdeniz'e karşı Pasifik pazarlığı yapmadıklarının garantisini kimse verebilir mi?
ABD'nin uzun erimli işgal operasyonunda, Diyarbakır konuşlanması çok önemli bir faz başlangıcına tekabül ettiğinden, NATO’dan bağımsız Türk Silahlı Kuvetleri unsurlarının bu gelişmelere karşı teyakkuzda olması ülkenin bekaası açısından hayati önem taşımaktadır.
Hıristiyan ve Yahudiler birbirleri ile savaştıkları kadar da danseder ve gerekli taktik ve stratejik zekâya sahip olmayanlara ise, " Türkiye'nin komşusu olan Suriye ve Irak’ta ne işi var?" şeklinde stratejik sığlık abideleri dikmek düşer.
Türkiye'de Devlet aklını ve Stratejik derinliği çok iyi okuyup bizi bekleyen Saldırıyı karşılayabilecek düzeye taşınması için çok fazla vaktimiz yok.
Yahudiler demeçlerinde "Fırat'ın doğusu" terminolojisi kullanmaya başladığı noktada Devlet'in raflarından "ABD ile Savaş"
Senaryosunu indirip revize edip hazırlıklara başlama zamanı gelmiş demektir.
10 sene önce bugünleri uyardığımızda bizi "paranoyak komploculukla" suçlayanları tekrar uyarıyoruz.
Kıbrıs bizim Uçak gemimizdir.
Ukrayna Arka Bahçemizdir.
Suriye’nin Kuzeyi, Irak’ın Kuzeyi Misak-ı Millimizdir.
On İki Ada Batı’ya karşı Taarruz Çıkış Hattımızdır.
Karabağ Ana Yurtla Bağlantı Yolumuzdur.
Önce içimizde ki hainleri temizlemeliyiz.
Sonrası çok daha kolay olacaktır.
Bunu Hainlere hatırlatmak isterim.
Umarım Kaftan Kim
İmam Kim
Tahtadan yapılan Kılıç Kim
Ağlayan Adam Kim, anlamışsınızdır.
Sevgili dostlarım,
Hiçbir şey yapamıyorsanız bile…
Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye Nasihatını
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini
Çocuklarınıza okutun ve ezberlettirin.
Bu ülkenin bir 10 sene daha bizlerin gaflet ve dalaletine tahammül edecek hali yok.
Katedral ve Sinagok artıkları çok tehlikeliler
Köşe Yazarı Enver Özdel'in "Katedral ve Sinagok artıkları çok tehlikeliler" adlı köşe yazısı