Kınalı kuzumun kokusunu özledim

7 Haziran 2016 tarihinde İstanbul’un Vezneciler semtinde, terör örgütü PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan polis memuru Emrah Pekdoğan’ın ailesi, oğullarının şehit oluşunun 8’inci yılında bu acıyı unutamıyor.

ŞEHİT OLUŞUNUN 8’NCİ YILI

2016 yılının Haziran ayında İstanbul Vezneciler’de meydana gelen patlama sonrası, Kırıkkale’nin yüreğine şehit ateşi düştü. Terör örgütü PKK tarafından düzenlenen saldırıda, sabah saat 08.40 sıralarında, çevik kuvvet personellerine ait araçların geçişi sırasında bomba yüklü araç patlatıldı. Saldırıda, önce bulunan çevik kuvvet aracı ağır hasar aldı. Patlamanın etkisi ile 5’i polis memuru, 7’si sivil ve 1’i de saldırgan olmak üzere 13 kişi hayatını kaybetti. 36 kişi de yaralandı. Önde bulunan çevik kuvvete ait araçta şehit olan polis memurlarından biri de Kırıkkale nüfusuna kayıtlı Emrah Pekdoğan’dı. Henüz 2 yıllık polis memuru olan Pekdoğan, şehadete erişinin 6’ncı yılında da unutulmadı.

ŞEHİT OLACAĞINI HEP SÖYLERDİ

Emrah Pekdoğan’ın şehadete yürüyüşünün yıldönümünde konuşan anne Narişen Pekdoğan, “Emrah’ın çocukluğunda eşimin işi yoktu. Emrah sünnetli doğmuştu, Doğduğunda nişanlanmıştı aslında alnına ama ben bilememişim. Herhangi bir istediğini yapamayacağı korkusu vardı. Babamın işi yok, yetiştiremez diye korkardı. Ama Allah, hep sebep verdi. Hep Anadolu okullarında okudu ve dershaneye giderek okudu. Hep istediği, bir işe gireyim, kurtulayım, erkenden maaşa başlayayım idi. Hep hayali oydu.” dedi.

ŞEHİT OLDUĞUNU BEN HABERİ ALMADAN ANLADIM

Oğlunun şehit olduğu gün haberi almadan anladığını belirten anne Pekdoğan, “O gün haberi almadan ben anladım zaten. Sabah kalktım, balkona oturdum. Kızım geldi ‘Anne İstanbul Vezneciler’de patlama olmuş’ dedi. Öyle deyince benim dünyam yıkıldı. Sema’ya ‘Bugün abin orada görevde’ dedim. ‘Anne nereden biliyorsun’ dedi. Çünkü bir gün Marmara Üniversitesi’ne gidiyorlardı, bir gün bir başka yere gidiyorlardı. Bugün ordalardı dedim. Çünkü bana günlük birimine haber verirmiş gibi bana haber verirdi, anlatırdı. Hatta babası kızardı ne konuşuyorsunuz durmadan diye. Ben o gün orda eyvah dedim, içim zaten yandı, ağlamaya başladım ve aramaya başladım, telefonunu açmadı. Açmayınca benim kız bana kızdı ‘anne ne arıyorsun, belki adam meşgul. Bak patlama olmuş sen durmadan arıyorsun’ dedi. Kızıma ‘Benim oğlum telefonun çaldığı anda hiç açmazsa, konuşamasa da telefonu açar, ortamın sesini duyurur bana. Öyle bir çocuktu. Anne der kapatırdı sesimi duysun diye. Hiç telefon açılmayınca ben korktum zaten.” dedi.

BEN OĞLUMU ÇOK ZORLUKLARLA BÜYÜTTÜM

Oğlunun şehit olduğunda bir inşatta çalıştığını ifade eden şehit babası Mehmet Pekdoğan, patlama haberini radyodan duyduğunu dile getirdi. Eve geldikten sonra acı haberi öğrendiğini ifade eden Pekdoğan, “İnsan ilk haberi alınca inanamıyor. Ben yavrumu çok zorluklar içerisinde büyüttüm. Ben o gün değil, oğlumu kaybettiğimi 3 ay sonra inanmaya başladım. O üzüntüyle zaten hiçbir şey hissedemiyorsun. Şehit babası olmak güzel bir duygu. Toprakları toprak yapan üzerindeki kandır. Eğer uğrunda ölen varsa vatan vatandır. Benim oğlum da böyle söylerdi. Keşke bizim çocuğumuz son olsa, bundan sonra analar ağlamasa.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

3. Sayfa Haberleri