Kırıkkale, başkent Ankara’ya bağlı bir ilçe iken 21 Haziran 1989 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından yapılan törenle il statüsüne kavuşuyor. Birden fazla eski medeniyete ev sahipliği yapan, günümüzde dahi birçok kentin kesişim noktası olmaya devam eden Kırıkkale, doğal güzellikleriyle, cami ve türbeleriyle, mimari yapılarıyla, sanayisiyle ve kente yapılan göçlerle beraber zengin bir tarih, kültür ve inanç turizmi kenti haline geliyor.
Peki Kırıkkale turizmine katkı sağlayan yerler nerelerdir...?
Şehrin Tarihine Tanıklık Eden Bir Yer: Sulu Mağara Yeraltı Şehri
Keskin ilçesinde yer alan yatay olarak gelişmiş yarı doğal yarı yapay olan düden konumlu fosil bir mağaradır. Mağaranın, resmi kaynaklarda yer almasa da Bizans döneminde yerleşim yeri olarak kullanıldığı düşünülüyor. 285 metre uzunluğundaki mağaranın doğal kısmında birbirine bağlı üç kat bulunuyor. Mağaranın en derin noktası 25 metre olup, tavan yüksekliği 1-4 metre arasında değişiyor. Gerek doğal gerekse yapay bölümleri birbirine bağlayan dar geçitler 'Erken Hıristiyanlık' döneminde yapılmış taş duvarlarla örtülüdür. Yağışlı dönemlerde tavandan damlayan sular dışında bütünüyle kuru ve sıcaktır. Son dönemlerde yapılan çalışmalarla beraber turizme kazandırılan Sulu Mağara Yeraltı Şehri ziyaretçilerini bekliyor.
Geçmişin İzinde Eşsiz Bir Manzara: Tarihi Çeşnigir Köprüsü ve Kanyonu
Karakeçili ve Köprüköy’ü birbirine bağlayan güzeller güzeli Kızılırmak’ın üzerine yapılmış olan tarihi Çeşnigir Köprüsü’nün Selçuklular zamanında yapıldığı düşünülüyor. Günümüzde hala varlığını koruyan köprünün, 13. yüzyılda Ankara Savaşı’nda Timur’un ordusu tarafından kullanıldığı da rivayet ediliyor. Daha sonraları hasar gören köprü, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında da Mimar Sinan tarafından onarılarak yeniden kullanıma açılmıştır. Önceleri yol güzergahı üzerinde iken Kapulukaya Barajı’nın faaliyete geçmesiyle beraber köprünün ayak kısımları baraj suyu içinde kalıyor ve köprü araç trafiğine kapatılmıştır. 2020 yılında yapım çalışmaları biten Çeşnigir Köprüsü ve Kanyonu’na ziyaretçilerin kanyon manzarasını doyasıya izleyebilmeleri için farklı noktalarda üç adet seyir terası ve manzara eşliğinde hoş vakit geçirmek içinse bir restoran yapılmıştır. 2020 yılı yaz aylarında tekne turuna açılmasıyla birlikte ziyaretçi akınına uğrayan kanyon eşsiz bir deneyim sunuyor.
Doğayla İç İçe Bir Mekan: Karaahmetli Tabiat Parkı
Bahşili ilçesi, Karaahmetli Köyü Baraj Gölü’nün kıyısında yer alan Karaahmetli Tabiat Parkı yüzey şekilleri, etkileyici derin vadileri, yeşilin her tonunun görülebileceği orman yapısı ve baraj gölünün muhteşem görüntüsüyle ziyaretçilerini dinlendirici ve etkileyici bir atmosfere sahip. 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile 'Tabiat Parkı' statüsü alan park alanı, günü birlik rekreasyon ve spor aktiviteleri için uygun bir yer. Özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin serinlemek için girdikleri, tekne turu, olta balıkçılığı, kuş gözlemciliği gibi aktivitelerde bulunduğu ve sevdikleriyle hoş vakit geçirdikleri tabiat parkı, Kırıkkalelilere denizi aratmıyor.
Piknik Denilince Akla İlk Gelen Yer: Celal Bayar Parkı
Bahşili ilçesi sınırlarında bulunan Celal Bayar Parkı, piknik yapmak, kafa dinlemek denildiği zaman tüm Kırıkkalelilerin aklına gelen ilk yerdir. Adını Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı Celal Bayar’ dan almıştır. Park içerisinde Kırıkkaleli ressam Rahmi Pehlivanlı adına kurulmuş bir de sanat evi vardır. Gölet manzarasında dinlenip, piknik yapılabilen, olta balıkçığı ve spor aktivitelerine uygun, şehirdeki birçok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapan ve il merkezine yakın olması hasebiyle en çok tercih edilen mesire ve piknik alanıdır.
Şehirde Yeni Bir Nefes Alanı: Kırıkkale Büyük Şehir Parkı
MKE Lojmanlarının yıkılmasının ardından 2017 yılında şehir merkezinde açılan Kırıkkale Büyük Şehir Parkı, adından da anlaşılacağı üzere şehir merkezinin en büyük dinlenme parkı. Park içerisinde bulunan su havuzları, çocuk oyun parkları, yeşil alanlar, kuş evleri, anıt ağaçlar ve dinlenme yerleri kente ayrı bir hava katıyor. Hemen parkın girişinde bulunan asker heykeli ve 'Kırıkkale' yazısı vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor ve fotoğraf çekmek için sıraya giriliyor. Kırıkkale Büyük Şehir Parkı, vatandaşlar için hem bir buluşma noktası hem de yorgunluğu atmaya birebir bir mekan haline gelmiştir.
Geçmişi Yeniden Yaşatan Yer: Tarihi Kırıkkale Evleri
1500’lü yıllardan beri Kırıkkale’de tarihi Türk evleri ve konakları mevcut olup bunlar tescilli kültür varlığı niteliğindedir. Genellikle 2 katlı olup alt kat kagir, üst kat ahşap olarak yapılmıştır ve ara dolgular da kerpiçtendir. Çatılar genellikle üçgen yapıdadır. Mimari bakımdan, Ankara’nın sivil mimarisine benzer. Bu evlerde iklim ve sosyal yaşam koşulları göz önünde bulundurularak kerpiç ve ağaç gibi malzemeler kullanılır. Günümüze gelebilen örneklerin çoğu 2 katlıdır. Bu yapılara Aslan Bey Tayyar Bey ve ressam Rahmi Pehlivanlı’ya ait konaklar örnek olarak gösterilebilir. 2017 yılında ise şehir merkezinde 'Şehitler Parkı'nın hemen karşısındaki alana yapılan 'Tarihi Kırıkkale Evleri' ile tarihi yeniden yaşatmak hedefleniyor. Evlerin içerisinde kafeterya, pastane, kütüphane, hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Vatandaşlar hem bu mekanlarda vakit geçiriyor hem de tarihe yeniden tanıklık etmenin mutluğunu yaşıyor.
Silaha Adını Veren Şehrin Müzesi: Silah Sanayi Müzesi
Kırıkkale’nin önemli sanayi kuruluşlarından biri olan 'MKE Kırıkkale Silah Fabrikası'nın bünyesinde kurulan Silah Müzesi, 1990’lı yıllarda ziyarete açılarak Türkiye’nin kültürel öğelerini ve geleneklerini yansıtmayı amaçlamıştır. İçerisinde 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Osmanlı Devleti’nin ve çeşitli Avrupa ülkelerinin kullandığı aletlerin bulunduğu müzede sergilenen silahlar, askeri fabrikalardan ve Türkiye’nin dört bir yanından toplatılarak Kırıkkale’ye getirilmiştir. Müzedeki eserlerin büyük bölümü 2. Dünya Savaşı yıllarında Karadeniz halkından devlet tarafından toplanmıştır. Bir kısmı da koruma altına alınmak üzere, İstanbul-Tophane’de bulunan silah fabrikasından gönderilmiştir. Savaş sırasında çelik malzeme sıkıntısı çekildiğinden bu silahların büyük bir bölümü çelik fabrikasında eritilerek, namlu çeliği üretilmiştir. 299 adet eserin kronolojik sırayla sergilendiği 'Silah Müzesi' şehrin ziyaret edilmesi gereken önemli noktalarından biridir.
İçinde Bir Tarih Yatıyor: Ceritkale Kaya Mezarları
Kırıkkale’nin en eski yerleşim alanlarından biri olan Keskin-Ceritkale Köyü yakınlarında yer alan 'Ceritkale Kaya Mezarları'nın Demir Çağı’na ait kaya yerleşmeleri olduğu biliniyor. Köyün hemen yakınında yer alan vadi içerisinde konumlanana mezarlar, genellikle iki bölümden oluşuyor. Bazı kaya mezarlarında işaretler ve yazılar bulunuyor. Bu yazılardan en dikkat çekicisi 'Geç karşıma kır beynimi ye içini' yazısı. Mezar içleri iki katlı yapılardır. Üst kısımdaki yere ölen kişiyi, altta kalan bölüme ise ölen için hediyelerin konulduğu odalar yapılmıştır. Kaya mezarlar birbirlerine bağlantılı şekildedir. Kaya Mezarları içerisinde korunma ve güvenlik amaçlı yapılmış mezarlar arası tüneller de mevcuttur.
İslamiyet’ten Önce Kırıkkale: Karıştıran Kilisesi
19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olan Keskin Ortodoks Kilisesi, Karıştıran Mevkii’ndedir. Adını Karıştıran Mevkii’nden alan kilise 'Geç Dönem Ortodoks Kiliseleri'ndendir. Kilise, 4 sütunlu, kapalı Yunan Haçı planında yapılmıştır. Günümüzde yapının örtü sistemi çökmüş, doğu duvarı tamamen, diğer duvarları ise kısmen yıkılmıştır. Kilise, Keskin merkezinde yaşamış olan Ermeni ve Rumların ibadetlerini yaptıkları Ortodoks Kilisesi olarak bilinir. Kilisenin bulunduğu mevkii, yazın vatandaşların mesire yeri olarak kullanıldığı için söz konusu yer kilise ile doğal sit özelliği taşıyor.
Maneviyat ve Huzur Dolu Bir Yer Arayanlara: Hasandede Camii ve Türbesi
Kırıkkale’nin Hasandede Kasabası’nda yan yana yer alan Hasandede Camii ve Türbesi, 1605 yılında yaptırılan en eski ibadethanelerden biridir. Yer alan iki türbeden biri Hasandede’ye ait iken diğeri oğulları Şeyh Halil İbrahim, Şeyh Mustafa ile kızı Ümmühan Ana’nın ortak türbeleridir. Kalın duvarlara sahip camiinin kuzey cephesinde taş söveli ve basık kemerli bir giriş kapısı yer alırken, doğu ve batı yönlerinde ise iki adet pencere bulunuyor. Hasandede Camisi’ndeki kesme taşlardan dönemin mimari etkileri de rahatlıkla görebiliyor. Kırıkkale’nin en eski tarihi yapıları arasında yer alan Hasandede Camii ve Türbesi maneviyat dolu vakit geçirmek isteyen ziyaretçilerle dolup taşıyor.
Kırıkkale’nin Gözbebeği: Nur Camii
2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan, şehrin en büyük ibadethanesi olan Nur Camii, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden izler taşıyan camii, 25 bin metrekarelik kapalı bir alana sahip. Caminin iç ve avlu kısmında toplamda 10 bin kişi aynı anda ibadet edebiliyor. Camii külliyesinde ise konferans salonu, seminer salonu, kütüphane ve okuma salonu da yer alıyor.' Türk İslam El Sanatları' eğitim merkezine ev sahipliği yapan camii, bölgeye gelenlerin ziyaret ettiği ibadet noktaları arasında en önemlisidir.