Kişinin kalitesini kendisinin verilmesi muazzam bir adalettir. Bu söz son zamanlarda gördüğüm en anlamlı söz dizimi. Bir kelimesini çıkarmak cümlenin bütün anlamını
yitirmesine sebep olacağı gibi bizimde hayatımıza insanların gereksiz müdahale etmesi doğal akışı bozmak anlamına gelmiyor mu? İnsanın fıtratı değişmez hep aynıdır ancak zamanla oturan karakterdir. Yaş aldıkça görüp tecrübe edindiğimiz her şey ilmek ilmek size bir parça ekler. Hayallerinize, paydaş olmak isteyen kişiler ve olaylar fikirlerinize bir tuğla koyabilir ancak planınızı şekillendirmesine izin vermeyin. Rayından çıkan bir tren varacağı yere gidemez. Kamufle edin kendinizi. Her şeyi kovalamayın, yalvarmayın, rahatlayın. Çünkü rahatladığınızda size gelecek.
Başkası tarafından bir tanıma sokulmanıza izin vermeyin. Bırakın sizi siz olduğunuz için tanısınlar. Onların yüklerini hafifletmek ve eksiklerini tamamlamak için çaba harcadığınız gibi onlarında sizin için bu çabayı harcayıp harcamadığını izleyin eğer güzel haberlerinizi söylemekten çekiniyorsanız, hiç uzatmadan yeni insanlar tanıyın. Çok konuşanlara karşı sükut gösterin. En güzel cevap sükut etmektir. Çıkarları için bugün yanında olanlardan vazgeçenler, yarın sizden de vazgeçer. Bir söz verin. Beklentiniz sadece kendinizden olsun başkasından değil. Sizin doğrularınız başkalarının doğrularından önemli. Sizin rekabetiniz başka insanlarla değil. Sizin rekabetiniz "SİZİN" koyduğunuz hedeflerle. İşte bu yüzden sizi sizden başkası yenemez. Kendinizi ve önceliklerinizi ilk sıraya koymak bencillik değildir.
Hayatınızdan yemeğin tuzunu, çayın şekerini, kullanmadığınız eşyaları, boşa geçirdiğiniz zamanı, gereksiz harcamaları azaltın, gülümsemeyi, sevmeyi olumlu düşünmeyi, içtiğiniz su miktarını, çocuklarla geçirdiğiniz zamanı, teşekkür etmeyi, güzel söz söylemeyi çoğaltın. Ve en önemlisi Allah’a biat edin. Biz önce hayatta kalmayı sonra hayatın tadını çıkarmayı öğrendik. Nefes aldığımız sürece tecrübe ettiğimiz her şeyi yaşamdan muaf olana kadar bu şekilde öğrenmeye devam edeceğiz. Yaratılışımız gereği yaşayacağımız kusurlar, yapacağımız hatalar, işleyeceğimiz günahlar, başkalarınca kabul edilmeyen tercihler hepsi bir bir önümüze dizginlenecek. Hiçbir ayette kul hatasızdır yazmaz. Ancak nasıl süt memeye geri dönmez ise hataya dönmekte elzem değildir. Çünkü Allah o kadar güzel bir nimet yaratmış ki.
Siz yolunuzdaki çıkmaz sokakların duvarlarını yıktıkça, cam kırıkları ayağınıza batacak. Siz canım yandı sanacaksınız. Oysa Allah cam kırıklarını ayağınıza batması için değil yolunuzu kazıyarak geçmeniz için verecek. Şuana kadar yaşadığımız her şeyin bize bir şeyler katmış olduğunu düşünerek yaşarsak üzüldüğümüz her konunun mükafatı altın tepside ikram edilecek. Allah'ın hazinesinden eksilen bir şey olmadığı gibi sizin ondan istemeniz kalbi itaatınızı artıracak. Yeter ki siz sabredin ve Allah'a şükredin.
Acele etmeyin..."Ne kadar acele ederseniz, o kadar geç kalırsıniz. Acelecilik bir aldatmacadır. Bir tuzaktır. Her şeyin bir zamanı vardır. İyi işler demlenmek ister. Kâmil insan olmanın temelinde bu olgunluk vardır. 'Dem' demek bilgelik demektir. Hedefinize odaklanın. Mutluluğunuza odaklanın. İyileşmeye odaklanın. Enerjinizi doğru kullanmaya odaklanın. İyiliğe ve dua etmeye odaklanın. Başarıya odaklanın. Kendinizi ve ailenize odaklanın. Başınıza gelmesinden korktuğunuz en kötü şeye değil, başınıza gelmesini istediğiniz en iyi şeye odaklanın. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Yarının kaygısı bugünü ve yapacaklarınızı unutturuyor. Bu yüzden bugün yapacaklarınızı unutmayın ve ertelemeyin. Ve her zaman GÜLÜMSEYİN...