Oturduğu koltuğa nasıl oturduğunu bilen, kazandığı malın nereden ve ne şekilde geldiğinin farkında olan, şan, şöhret, itibar peşinde koşanlar bunları nasıl kazandıklarını bir düşünsünler bakalım, ellerinde ki güç zannettikleri şeyler kendilerine neler kazandırmış neler kaybettirmiş.
Zengin bir adam bir Allah dostuna gelip Efendim benim çok atın ve paran var hayır yapmak istiyorum ölünce amel defterimiz kapanmasın dediğinde, işinin erbabı bakalım zengin misin diye adama sorar. Şöyle bir iş yaparsan şu kadar para kazanırsın bu işi yapmak ister misin deyince adamın gözleri ışıldar ve kazanmak isterim efendim der. Allah dostu sen hala fakirsin bak bu yapacağın işten elde edeceğin kar kadar eksiğin var daha zenginim demen için der ve hayrını kabul etmez. Demek oluyor ki para bazı kapıları açmaya muktedir değil. Zengin olsan bile paran hayır işlerine bile kabul görmezken, biriktirdiklerinin seni ne kadar rahatsız ettiğine bir bak. Birikimlerin sağlığından, huzurundan, aile yaşantından ve zamanından neler almış götürmüş.
İnsanın dilinde ne varsa kalbinde de o vardır ve onun kölesidir der büyüklerimiz. Peki sizin dilinizde ne var. Kalbinizi ve dilinizi kontrol altına alıp kendimizi muhakeme ettiniz mi hiç. İnsanın birikimlerini nasıl kazandığı elbette önemli. Büyük imam Hz. Rabbani kazandığın paranın helal olup olmadığını anlamak istiyorsan harcadığın yere bak sözü ne kadar da doğru. Birçok varlıklı insanın mal varlığı başına beladan başka bir şey değil. Allah hayra bile kullandırtmıyor. Kazanma şekli hayra müsait değil çünkü.
Demem odur ki; ellerinizde tuttuğunuz mal varlıkları, bankalarda bulunan sermayeleriniz, oturduğumuz koltuklar, şuan sahip olduğunuz güç sizin değil ki, sizden öncede birilerinindi şimdi sizlerde olması sizin olduğu anlamına gelmiyor yarında başka birilerinin eline geçecek. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için babalarımızı yada dedelerimizi hatırlamamız yetecek.
Yakın tarihimizden Türkiye’nin 7 Cumhurbaşkanı kim diye bir anket yapsak eminin 100 kişiden çoğu bu soruya cevap dahi veremez ama İslam dininin Peygamberi kim diye aynı insanlara sorsak çoğundan Hz Muhammed cevabını alırız diye düşünüyorum.
Hz. Muhammed (sav) hatırla tutan, unutturmayan yegane şey ahlakıdır. İnsanlara davranış şekli, söylevleri, iletişim şekli, paylaşımcılığı, yardım severliği ve babacanlığıdır.
Akıllarımızı başımıza alalım, insanı akıllarda tutan şey diploması, makamı, konumu, parası değil Ahlakıdır. Ahlaklı ol, ahlaklı kal, ahlaklı öl ki hayırla anıl hayırla akıllarda kal. İnsanların seni örnek olarak yaşamlarına katkıda bulun.