Düşünüyorum ,düşünmeye devam ediyorum, insanlığın düşünmesini istiyorum sürekli, düşündüklerini söylüyorlar, nedir düşündüklerimiz bilmiyorum ama merak ediyorum.
Düşünmek ve yaşamak hayatımızın iki ayrılmaz yarısı. Hayatımızın gerçekleri ortada. Bu gerçeklere ulaşmak ve hedefler doğrultusunda vazgeçtiğimiz değerlerimiz.
Bir çok arkadaşımı dinliyorum herkes dertli, Milletvekillerimizden tutun hamallara kadar. Bizleri bu kadar dertli kılan nedir. Çözülen dertlerimizin ardından yenileri, bitmeyen bir kısır döngü içinde hayat sürüp gitmekte. Birde bakılmış hayat bitmiş.
Gençliğin bir gün gideceği, hunharca kullanılan bedenlerimizin bir gün işlevini kaybedeceği o gün geldiğinde yaşanarak anlaşılan kaçınılmaz gerçekler.
Gençliğimizde bazı gerçekleri bilmemize rağmen, görmezden gelerek kaybedilen bir çeyrek asır. Hayatımızın en verimli yılları hırslarımız uğruna feda edilmekte. Birde bakmışsın gençlik gitmiş. Peşimizde koşan insanlardan eser kalmamış, hastane köşelerinde yapa yalnız hayat mücadelesine devam etme gayretlerimiz.
Alışkanlıklarımız bir bir terk edilmiş asla dönme gayretlerimiz.Çocuklarımızın bile oflayarak bizlere olan tahammülsüzlüğü. Halbuki yaptıklarımızın başımıza geldiği hep hatırımızda. Çocuklarımıza bunlarla ilgili anlattığımız hikayeler bir bir gözler önünden geçecek bir gün.
Hani Barış Manco demişti ya ”eden bulur güzelim kalır sanma yanına”diye. Neden ediyoruz ki yanımıza kalmıyor. Bizden önce yaşayan büyüklerin ağızlarından çıkan itiraflar olmasına rağmen, bizlerde onlar gibi yapmaya neden devam ediyoruz.
Rağbet görme uğruna yapıştığımız koltuklar,koltukları koruma uğruna kaybettiğimiz insanlığımız, kaybedilen insanlık uğruna yok olan bir toplum. Makam kaybedildikten sonraki hüsranla dolu yalnızlık. Keşke böyle yapmasaydımlarla başlayan pişmanlıklar.Çoğunlukla izah edilemeyen kos koça yalanlar ve yalancılarla dolu bir hayat.
Bir ömür geçip gitmiş, gördüğünü zannedenlerin görmediği gerçek ruhumuzu kaplamış, yapılan yanlışların muhasebesi ile sona eren bir hayat.
Bu dünyanın tek gerçeğini görmememize rağmen geldiğinde kabullenme zorunda kalışımız bizin ne kadar ahmak olduğumuzu açıkca göstermekte. Görmemiz gereken tek şey ÖLÜM. Bu gerçekle sürülen bir yaşam mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmemize neden olmakla beraber, bizleri hırstan, yalandan, hileden, kibirden, gururdan,hasetten uzak tutacaktır.
UNUTMAYALIM en güzel insan kendi ayıpları ile uğraşan insandır.