ATATÜRK’ÜN MİRASI CHP, MEVCUT YÖNETİMİYLE HIZLA TÜKETİLİYOR
MHP’li Öztürk TBMM’de yaptığı açıklamada, “Terör örgütü PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin soykırım yalanını sahiplenmesi ve bunu dile getirmesi gün gibi ortadayken, yerel seçimlerde HDP ile gizli ittifak kuran Millet İttifakı ortağı CHP’den elle tutulur herhangi bir tepki gelmemesi düşündürücüdür. ‘Tavşana kaç, tazıya tut siyaseti güden’ CHP, milletimizin aklını, sağduyusunu hafife almamalıdır.” dedi.
CHP’DE MİLLİYETÇİLİK OKU KAYIP
Açıklamasında CHP simgesindeki 6 okun, artık 5 ok olarak kaldığını vurgulayan milletvekili Öztürk açıklamasında, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile 1933’te hazırlanan CHP simgesinin en uzunu olan 4 üncü ok; yani milliyetçiliği simgeleyen ok, günümüz CHP’si tarafından ortadan kaldırılmıştır. Her fırsatta ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü’ dillerinden düşürmeyerek seçmenine şirin gözükmeye çalışan CHP’de, milliyetçilik okundan eser kalmamıştır. Her fırsatta HDP’yi koruyup, kollayan açıklamalarıyla göze batan hale gelen bu siyasi yapı, esasen hükümet, devlet düşmanlığını da gözler önüne sermektedir. Cumhur İttifakı’nı demokratik seçimlerde yenemeyen zillet ittifakı, bunun için HDP’ye kul köle olmuş durumdalar. CHP gibi kimse bir oy fazla alacağım diye, askerlerimizi şehit eden terör örgütüne sahip çıkan ve bize göre derhal kapatılması gereken HDP’ye sahip çıkmaya kalkmasın. Aziz Milletimizin o müthiş feraseti tüm olanları, hainlikleri birer birer görüyor.” diyerek, CHP’nin ülkemize ve değerlerine sahip çıkan politikalara dönmesi gerektiğini vurguladı.
İNSAN İÇİNE ÇIKAMAZLAR
TBMM’deki açıklamasında uyarılarda da bulunan MHP’li Öztürk; “Milletimizin tarihsel vatan sevdası ve güçlü millet olma arzusunu idrak edemeyenler, bilmelidir ki; güttükleri terör yanlısı politikaları nedeniyle insan içine çıkamaz duruma gelirler. Bu millet ‘demokrasi’ kılıfı altında yapılan çirkin siyasete daha fazla göz yummaz. Gerekeni de hukuki yollardan yapar. Bu bağlamda Milliyetçi Hareket Partisi; milletimizin güçlü sesi olarak, HDP’nin biran önce kapatılması gerekliliğini savuna gelmektedir. Kimse; -kanunlarımıza göre kurulan siyasi partiler de dâhil- devletin imkânlarını sonuna kadar kullanarak, devlete düşmanlık yapamaz, TBMM çatısı altında barınamaz.’ diyerek sert çıktı.