ZORLUKLAR KOLAY AŞILIYOR
Pekuz, "Biz fikri takibe ve geleneğe inanırız. Bugün krizlerle boğuşan dünyamızda işte bu anlayışla, eğitimi, emeği ve insanlığı konuşacağımız ‘Krizlerin Gölgesinde Eğitimin ve Emeğin Geleceği’ başlığı altında bir sempozyum daha düzenliyoruz. Biz sorunların konuşularak aşılacağına, bugünkü krizin oluşturduğu girdabın da dayanışmayla dağıtılacağına inanıyoruz. Emek kesimi olarak, ne kadar çok bilinç ve tecrübe aktarımı yaparsak bazı zorlukların ne kadar kolay aşıldığını daha net görürüz. Ekonomik ve siyasal krizler, salgın, savaşlar, göç, iklim felaketleri ve muhtemelen toplumsal altüst oluşlar. Her biri yıkıcı niteliğe sahip bu olgular, tarihin değişik dönemlerinde ayrı ayrı ve farklı farklı bölgelerde yaşanırken, bugün, topyekûn bir şekilde bütün küreyi etkileyecek şekilde yaşanıyor.”
BAŞKA BÖLGELERE GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALMIŞ
Söz gelimi, ekonomik kriz, pandemi ile birlikte bütün dünyayı esir aldı. Gelişmiş ekonomiler dahi bugün durgunluk tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, özellikle gıda ve enerji kriziyle yüzleşiyorlar. Yine dünyanın üçte biri savaş ve çatışma hâlini yaşıyor. Öte yandan, yarım milyara yakın insan yerinden yurdundan edilmiş, başka bölgelere göç etmek zorunda kalmış. İklim felaketleri ise her geçen gün kendini daha derinden hissettiriyor; yangınlar, sel felaketleri ve depremler artık hayatımızın bir parçası hâline gelmiş durumda ve maalesef, bütün bunlara bağlı olarak toplumsal hareketlilikler manipüle edilerek egemenler tarafından başka bir yöne kanalize ediliyor” şeklinde konuştu.
YÜZDE 12’SİNİ OLUŞTURUYOR
“Bütün bu yaşananlar sistemsel adaletsizliğin sonucudur” diyen Pekuz, “Dünya nüfusunun en zengin yüzde 10’u yeryüzündeki servetin yüzde 76’sına sahip, yani kişi başı ortalama 771 bin 300 dolar. Buna karşılık, en yoksul yüzde 50’si toplam zenginliğin sadece yüzde 2’sini elinde bulunduruyor. Bu da kişi başı ortalama 4 bin 100 dolara denk geliyor. Kapitalizmin son teorisi neoliberalist modelin uygulandığı 40 yılda bir avuç sermayedar önemli ölçüde zenginleşirken, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan emek kesimi fakirleşiyor. Tam bu noktaya gelmişken, bir başka çelişkiyi, iklim krizi üzerinden sizlerle paylaşmak isterim. Gelir dağılımında en üstte bulunanlar iklim değişikliğinde de en büyük sorumluluğa sahip ama bir bakıyorsunuz, bazı söylemlerle, deyim yerindeyse günah çıkarma niteliğindeki teorilerle bu gerçekliğin üzeri perdeleniyor. En zengin yüzde 10’luk kesim emisyonların yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu. Buna karşın en yoksul yüzde 50’lik kesim toplam emisyonun ancak yüzde 12’sini oluşturuyor” ifadesinde bulundu.
Haber: Burak Çalışkan
Mücadelemizi sürdüreceğiz
Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yasin Pekuz, eğitime ulaşma, okullaşma ve eğitim altyapısına ilişkin çelişkilerin kapatılamaz bir şekilde devam ettiğini ifade etti.