ÇİFTÇİMİZİN, KÖYLÜMÜZÜN SESİNE KULAK VERİLSİN
Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun 1984 yılında almış olduğu kararla, her yıl 14
Mayıs’ın Dünya Çiftçiler günü olarak kutlandığını belirten MHP’li Öztürk; “Geçimini topraktan sağlayan, topraktan aldığı ürüne değer katarak onu bizlerin sofrasına ulaştıran çiftçilerimizin emeği, alın terleri bizim için kutsaldır. Bu bakımdan Türkiye; sanayisiyle birlikte aynı zamanda tarımı da gözetmelidir. Çünkü tarımın Türkiye’nin kalkınmasında önemi büyüktür. Tarımın olmazsa olmazı da; çiftçilerimiz, köylülerimiz, üreticilerimizdir. Halen Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 2 milyon 260 bin çiftçimiz bulunmaktadır. Çiftçi ve köylümüzün sesine, taleplerine kulak verilmesi gerekmektedir.” dedi.
ÇİFTÇİMİZ KORONA MORONA DEMEDEN TARLASININ BAŞINDA OLDU
Koronavirüs salgını sürecinde gıda ve üretim zincirinin ne denli önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Vekil Öztürk, “Çiftçimiz, köylümüz ve üreticimiz fedakârlık gösterip, üretmese vatandaşlarımız, bazı diğer ülkelerde olduğu gibi Allah göstermesin yiyecek ürünü bulmakta zorlanacaklardı. Salgında çoğu insanımızın önceliği ürün tedarik olmuştur. Bu dönemde çiftçimizin, köylümüzün verdiği emek bir kez daha ortaya çıkmıştır. Çiftçi ve köylümüz; vatandaşlarımız ‘Evde kal’sın diye korona morona dinlemeden tarlalarında üretmeye devam etmiştir.” dedi.
ÇİFTÇİLERİMİZİN BORÇLARINI ERTELEYELİM, HASAT ÖNCESİ YÜZLERİ GÜLDÜRELİM
“Ekonomide son yaşanan çalkantı; özellikle döviz suikastçılarının ve ekonomik tetikçilerin neden olduğu döviz kurlarında yaşanan yukarı yönlü artışlar, Türkiye’de her kesimi etkilediği gibi, tarımsal üretim yapan çiftçilerimizi de mağdur etmektedir.” diyen MHP Milletvekili Öztürk açıklamasına şu şekilde devam etti: “Son yıllarda seçim bölgem Kırıkkale’de olduğu gibi tüm Türkiye’de, gerek doğal afetler, gerekse yüksek girdi maliyetleri nedeniyle çiftçi ve köylümüz aşırı borçlanmış, yetiştirdikleri ürün bu borcun dönmesine yetmemiştir. Gübre, tohum, zirai ilaç, mazot gibi tarımın temel girdilerinde yüksek artışlar meydana gelmesi, çiftçimizin üretim yapma şevkini kırmaktadır. Bu bakımdan; hiç olmazsa hasat öncesi, borçları ertelenmeli ve yeniden yapılandırılmalıdır. Bu sağlanabilirse çiftçimiz bir nebze soluk alabilecek, girdi fiyatlarına sağlanacak sübvansiyon, desteklerle önümüzdeki yıla umutla bakabilecektir. Milliyetçi Hareket Partisi; tarım politikalarının köyden şehre değil, şehirden köye göçü cazip kılması gerektiğine inanmaktadır.” dedi.