Yaklaşık yirmi yıl önceydi…Anadolu’nun bir köşesinde yaşıyorduk, çocuktuk, saftık, temizdik.Tek derdimiz patlayan topumuzdu.Reha Muhtar’ın ana haber sunduğu dönemlerdi.Okula yeni bir çocuk geldiğinin haberi hemen yayıldı. Öyle pek sık gelen giden olmazdı oralara, heyecanlandık.Sordum, kimmiş? Dediler, Kadir YAHŞİ, postacının oğluymuş…Gidelim yanına dedim, yeni gelenin halinden iyi anlarım.Gittik, hala aklımızdan çıkmayan hatıralarla dolu bir çocukluğu birlikte geçirdik.Şimdiki çocukların bilmediği birçok şeyi; çelik çomak oynamayı, dereden balık tutmayı, fırından aldığımız ekmeği ikiye bölmeyi, kışın poşetle kaymayı birlikte öğrendik.Birlikte hiç hamburger yemedik ama tandırların önünde çok katmer bekledik.Matematiğimiz pek iyi değildi, belki de o yüzden hesap kitap yapmadık dostluğumuzda.Çünkü dostluk, çıkara dayanmadığı zaman dostluk olur, kar-zarar amacı güdüyorsa onun adı ticarettir.Biraz büyüyünce ayrı düştük ama irtibatı hiç koparmadık.Kadir YAHŞİ, önce gazeteciliğin okulunu okudu, şimdi görüyoruz ki, gazeteciliğin kitabını yazmaya başladı.Birkaç gün önce yine bir haber yayıldı, Kırıkkale’nin en iyi haber sitesi yayına başlamış.Sordum, kimmiş? Dediler, Kadir YAHŞİ, (rahmetli) postacının oğluymuş…2016’nın Ankara’sında evinde televizyon olmayan birisiyim. Dünyanın, ülkenin, şehrin, sokakların gündemini belirleyen medyaya inat evimin gündemini ben belirliyorum.Peki, Kırıkkale’nin gündemini kim belirliyor?Ulusal basın zaten hakim güç, ülkenin ortak gündemini onlar oluşturuyor, ne izleyeceğiz, ne düşüneceğiz, ne giyeceğiz, kimi seveceğiz, hangi şarkıları dinleyeceğiz hepsine onlar karar veriyor.Ulusal gündemin dışında, Zafer Caddesinin, Kaletepe Mahallesinin, Keskin’in Delice’nin Sulakyurt’un da gündeminin belirlenmesi gerekiyor.Çoğunlukla gördüğümüz, birilerine yaranmak ve yandaşlık etmek amacıyla, içi boş övgü ve sövgülerden ibaret bir gündem oluşturuluyor. Aman kimseyi rahatsız etmeyelim, ortada bir yol tutup geçinip gidelim mantığıyla gazetecilik yapılıyor.İşte böyle bir ortamda, gidişattan memnun olmayan birileri, gazetekale.com’u kurdu. Bismillah her hayrın başıdır diyerek besmeleyi çekip işe koyuldular, elle tutulur gazete zevkini de yakında Kırıkkale halkına yaşatacaklar.Ali Şeriati’nin bir sözü var; SİZİ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM…Eğer bir gazete, birilerini rahatsız etmiyorsa o gazete kağıt israfıdır.Kırıkkale halkı rahat olsun, sizin adınıza hırsızı, yolsuzu, adam kayıranı, haksızlık yapanı, milleti kandıranı rahatsız edecek, kendi içinizden yetişmiş, bu toprakların öz evladı olan bir yayın kuruluşunuz oldu.Hayırlı Uğurlu Olsun diyelim ve altını çizerek belirtelim; Kalem, kılıçtan keskindir…