Serviks kanserinin, dünya genelinde kadınları en çok etkileyen, etkili tarama yöntemleriyle erken tanınıp tedavi edilebilen ve böylelikle hastalığa bağlı ölüm oranlarının büyük oranda azaltılabildiği kanser türlerinden biri olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Murat Ağırtaş, ocak ayının Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenerek dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere çeşitli etkinlikler düzenlendiğini söyledi.
"Risk altında olabilirsiniz"
Rahim ağzı kanserinin erken teşhis edildiğinde yüzde 100 tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu ve ölüm riskinin tamamen engellenebileceğini ifade eden Ağırtaş, şunları kaydetti: "30 yaşın üzerinde olup tedavi edilmemiş Human Papilloma Virüs (HPV) ve/veya cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlarınız var ise. (HPV, rahim ağzı kanseri de dahil olmak üzere en az altı kanser türüne neden olabilen, cinsel yolla bulaşan yaygın bir virüstür.) Erken yaşta (16 yaş öncesi) aktif cinsel yaşama başladıysanız, düzenli şekilde rahim ağzı kanser taramaları yaptırmıyor iseniz, sigara içiyorsanız, meyve ve sebzeyi az tüketmek şeklinde bir beslenme alışkanlığınız var ise düşük sosyoekonomik düzeye mensup iseniz, uzun süre (5 yıldan fazla) doğum kontrol hapı kullanma öykünüz var ise, zayıflamış bağışıklık sistemi (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü/HIV gibi)söz konusu ise, aşırı kilolu veya obez iseniz, rahim ağzı kanseri olan bir kız kardeş veya anne gibi yakın bir akrabanız varsa, doğumdan önce dietilstilbestrol’e (DES) maruz kalmış iseniz rahim ağzı kanseri için yüksek risk altında olabilirsiniz."
"Hemen sağlık uzmanına başvurun"
Belirtilerinden de bahseden Ağırtaş, "Rahim ağzında kanser öncesinde gelişen değişiklikler genellikle belirti vermeyip ancak pelvik muayene, Pap testi ve HPV testleri ile erken dönemde tespit edilebilmektedir. Vajinadan artan miktarda veya alışılmadık türde akıntı geliyorsa, sırt, bacak veya kadın cinsel organlarının olduğu bölgede ağrı gözleniyorsa, yorgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık gelişmişse, tek ya da iki bacakta şişkinlik varsa, idrar yaparken ağrı gözleniyorsa, normal adet dönemi dışındaki zamanlarda lekelenme tarzında hafif kanama oluyorsa, normalden daha uzun süren veya daha ağır olan âdet kanaması söz konusu ise cinsel ilişki sırasında veya sonrasında kanama veya ağrı gözleniyorsa, menopoz sonrası kanama izleniyorsa, hemen sağlık uzmanına başvurun" diye konuştu.
"Kanserden ölüm nedenleri arasında çok geride yer almaktadır"
Erken teşhisin önemli olduğunu anlatan Ağırtaş, "Tarama ve erken teşhis ile tedavisi yüzde yüz mümkün olan rahim ağzı kanseri, günümüzde kanserden ölüm nedenleri arasında çok geride yer almaktadır. Rahim ağzı kanseri HPV ile ilişkili olan en yaygın hastalıktır. Neredeyse tüm rahim ağzı kanserleri HPV enfeksiyonu nedeniyle gelişmektedir. HPV ayrıca kadın ve erkeklerde cinsel organ ve ağız boşluğu kanserlerine de neden olmaktadır. HPV’nin tespiti, erken dönemde rahim ağzındaki kanser öncülü değişikliklere işaret ederek kanser teşhisini kolaylaştırmaktadır. Günümüzde rahim ağzı kanserini önlemeye veya erken bulmaya yardımcı olmak üzere geliştirilmiş iki tarama testi yaygın şekilde kullanılmaktadır. Pap testi (veya Papsmear), uygun şekilde tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşebilecek olan prekanseröz durumları (rahim ağzındaki hücre değişiklikleri) arama esasına dayanır. HPV testi ise bu hücresel değişikliklere neden olabilecek virüsün (insan papilloma virüsü) rahim ağzı hücrelerinde tespiti esasına dayanan bir testtir. Her iki test de son derece basit ve ağrısız işlemler olup aynı anda yapılmaktadır" dedi.
"5 yılda bir HPV ve Pap Testi uygulanmaktadır"
Rahim ağzı kanserinin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ’önlenebilen bir ölüm nedeni’ olarak tanımlanmakta olduğunu ifade eden Ağırtaş, "Bu gerçekten hareketle tehlikeli olmasının yanında önlenebilir bir kanser olma özelliğini taşıyan bu hastalık için tüm dünyada tarama yapılması ve her ülkenin kendi kontrol politikasını oluşturması önerilmektedir. Ülkemizde uygulanan ulusal kanser tarama programı uyarınca, tarama standartlarımız doğrultusunda 30-65 yaş aralığındaki kadınlara her 5 yılda bir HPV ve Pap Testi uygulanmaktadır. Pozitif olgular teşhis merkezlerimize ileri tetkik için gönderilmektedir" şeklinde konuştu.