“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.”(Bakara. 185)
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan, on bir ayın sultanı Ramazan ayına girmenin büyük sevinci içerisindeyiz. Yüce Rabbimiz bizleri bu mübarek ayın rahmet, bereket ve feyzinden nasiplenenlerden eylesin. Ramazan ‘ın kelime manası, yazın kurumuş topraklara yağan yağmur manasına gelmektedir Dünyevi iş ve meşguliyetlerden yıpranmış, kurumuş manevi hayatımızı yeniden diriltecek yağmur gibi bereketli mevsimin adıdır. Peygamberimiz: ‘’Kim inanarak ve sevabını da Allah’tan umarak Ramazan ayını oruç ile geçirirse geçmiş günahları bağışlanır’ buyurmaktadır. (Buhârî, Îmân 28, Savm 6)
Cenab-ı Hak aylar içinde Ramazan ayını, günler içinde Cuma gününü, geceler içinde de Kadir Gecesini daha bereketli kılmıştır. Ramazan ayı rahmet, bereket, af ve mağfiret ayıdır. Oruç, dinimizin temel esaslarından biridir. O aslında şekil ve süresi farklı da olsa, geçmiş ümmetlere de emredilmiş bir ibadettir. “Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınasınız diye size de sayılı günlerde farz kılındı… (Bakara, 2/144) Orucun birçok hikmetlerinden bazıları şu şekilde; “Oruç İslam’ın beş şartından biridir. Ramazan Ayında Müslümanlar muntazam bir ordu gibi sofranın ve nimetin sahibi Cenab-ı Hakkın “ Yiyiniz” emrini bekleyerek o nimetlerin sahibinin kendisi olmayıp Rezzak olan Allah-u Teala olduğunu anlarlar.
İnsanlar Halık olan Cenab-ı Allah’ın yarattığı nimeti tezgahına koyup satana bir fiyat, bir bedel ödüyor. Halbuki hakiki nimet verici olan sadece yüce Rabbimizdir. O, verdiği nimetlere karşı bizden şükür istiyor. Oruç; hakiki, halis, azametli ve umumi bir şükrün anahtarıdır. Sair zamanlarda nimete şükrü unutan insan oruç ile bunu hatırlamış olur, nimete şükrünü eda eder. Zenginler fakirlerin acınacak hallerini, geçim sıkıntılarını oruçtaki açlık ile tam hissedebilirler. Fitre, zekat, tasadduk vb. yardımlarla fakirlere yardıma koşarlar. Ramazan-ı Şerifteki oruç ile en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki; Hür değil kuldur, yaratılandır.
Emrolunmaz ise en basit, en kolay şeyi dahi yapamaz, elini suya bile uzatamaz diye firavunluğu kırılır, kulluğu takınır ve hakiki vazifesi olan Rabbine şükür dairesinin içine girer. Ramazanımız mübarek, oruçlarımız, iftarlarımız,, teravihlerimiz, sahurlarımız ve imsaklerimiz makbul olsun. Kur’anımız gönüllerimizi, evlerimizi, dünya ve ahiretimizi aydınlatan bir nur, ahirette şefaatçimiz olsun. Allah’ın rahmet ve bereketi üzerimize olsun.