YÜZDE 61 ZAM UYGULANMALI
Kutluca, yaşanan enflasyon oranına dikkat çekerek, “TÜİK rakamları üzerine çalıştığımızda, düşük gelir grubunun maruz kaldığı enflasyonun yüzde 61 olduğunu tespit ediyoruz. Dolayısıyla, başlangıçta; alım gücünün korunması için asgari ücrete en az yüzde 61 zam uygulanmasını teklif ediyoruz” dedi. Kutluca, Saadet Partisi 9’uncu Olağan Kongresinin hayırlara vesile olmasını dilerken, Saadet Partisi Yeni Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın başkanlığını kutladı. Kongre kapsamında çalışan kongre tertip heyeti başta olmak üzere Saadet Partisi teşkilatlarına teşekkür etti. Kutluca ayrıca önceki Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’na da teşekkür etti.
MUHALEFET ANLAYIŞI DA TARİHE KARIŞTI
Türkiye siyasetinde Saadet Partisi’nin özgül ağırlığının daha fazla hissedileceğinin altını çizen Kutluca, Türkiye’nin iç ve dış politika konusunda sorun yumağının içerisinde olduğunu ifade ederek, “Yarın bizi neyin beklediğini bilmiyoruz. İktidar maalesef muhalefetin boş bıraktığı alanı hoyratça kullanarak, freni boşalmış kamyon mesabesine geldi. Bu nedenle önceliğimiz güçlü ve sağlıklı bir muhalefet vizyonu inşa etmek olacak. Artık görüyoruz ki ‘Eyy’ diyen siyaset de geleneksel muhalefet anlayışı da tarihe karıştı. Bu yüzden yola çıkarken bir şey söyledik. ‘Yeni Nesil Siyaset, Temiz Siyaset’ dedik” dedi.
BEDELİNİ VATANDAŞIMIZ ÖDÜYOR
Siyaset dilini değiştireceklerini ifade eden Kutluca, vatandaşın özlediği siyaset anlayışı ile yola çıkacaklarının altını çizerek, “Bize göre siyasetin dili ve ahlakı değişmeden bu vaziyetten kurtulmak mümkün değildir. Siyaset, temelde bir iktidar mücadelesidir. Ancak iktidar için her yol mübah değildir. Fırsatçı, pragmatist, poker masası veya kumar matematiğinin etrafında dönen siyaset tarzının artık tarihe karışması gerekir. Bir de siyasette çıraklık, kalfalık gibi süreçlere yer olamaz. Siz usta oluncaya kadar hatalarınızın, yanlışlarınızın bedelini 17 bin TL asgari ücretle 15 bin TL kira arasında yaşam savaşı veren milletimiz ödüyor” diye konuştu.
‘MÜLÂKAT ZULMÜNÜ’ ÇAKTILAR
Mülakat sorununa da değinen Kutluca, mülakat politikasının MEB’e yakışmadığının altını çizerek, “Bir milletin onlarca yıl sonra nasıl olacağına, bugün verilen eğitimin kalitesi karar verir. Eğitim bir inşadır, geçmiş ile gelecek arasında bir köprüdür. Dindar nesil yetiştireceğiz diyenler, gençlerimizi ateizmin, deizmin, sosyal medya ve dijital ortamların karanlık dehlizlerine sürüklediler. Eğitimi şahlandıracağız dediler, bugün okuduğunu anlama noktasında OECD ülkeleri arasında sonlardayız. Çağdaş eğitim dediler; ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğratan Fatih projesiyle kaliteyi 3’ncü Dünya ülkelerinin gerisine götürdüler. Gelen her yeni bakan, yeni bir sistem denedi. Bu arada 22 yılda, tam 9 kez Milli Eğitim Bakanı değişti. Varın siz düşünün sistemin renkliliğini. Tabuta koydukları eğitimin üzerine son çivi olarak da ‘mülâkat zulmünü’ çaktılar” dedi.