ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİDİR
İnanç, “Yüksek tansiyon (hipertansiyon), kanın atardamar duvarlarınıza karşı uzun süreli kuvvetinin, sonunda kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilecek kadar yüksek olduğu yaygın bir durumdur ve sistolik yani büyük tansiyon değerinin 140 mmHg, diastolik yani küçük tansiyon değerinin 90 mmHg üzeri olması olarak tanımlanır. Dünyada önlenebilir ölümlerin en başında gelmektedir. Sağlıksız beslenme (aşırı tuz tüketimi, doymuş yağ ve trans yağ oranı yüksek beslenme, meyve ve sebze alımının düşük olması), fiziksel hareketsizlik, tütün ve alkol tüketimi ve aşırı kilo veya obezite, ailede hipertansiyon öyküsü olması, 65 yaş üstü ve diyabet veya böbrek hastalığı gibi eşlik eden hastalıkların olması hipertansiyon gelişimi için önemli risk faktörleridir.”
TÜTÜN KULLANIMINDAN KAÇINMAK
“Semptomlar ortaya çıktığında sabah erken baş ağrıları, burun kanamaları, düzensiz kalp ritimleri, görme değişiklikleri ve kulaklarda uğultu olabilir. Şiddetli hipertansiyon, yorgunluğa, mide bulantısına, kusmaya, kafa karışıklığına, kaygıya, göğüs ağrısına ve kas titremelerine neden olabilir. Bu nedenle düzenli olarak kan basıncının ölçülmesi önemlidir. Hipertansiyon ; kalp, beyin, böbrek ve diğer hastalık risklerini önemli ölçüde artıran ciddi bir tıbbi durum olması nedeniyle ilk tanı konulduğu andan itibaren yaşam tarzı değişiklikleri (Tuz alımını azaltmak (günlük 5 gr'dan az),daha fazla meyve ve sebze yemek, düzenli olarak fiziksel olarak aktif olmak, tütün kullanımından kaçınmak, alkol tüketimini azaltmak, doymuş yağ oranı yüksek gıdaların alımını sınırlamak, diyette trans yağların elimine edilmesi/azaltılması) ve tansiyon ilaçlarının düzenli kullanılması büyük önem arz etmektedir. Uygun bir yaşam tarzı değişikliği ile yüksek tansiyondan korunmak mümkün olacaktır. Bu vesileyle tüm hastalarımıza sağlıklı bir yaşam diliyorum” dedi.
Haber: Burak Çalışkan