RİSK HER 8 KİŞİDEN BİRİNDE TESPİT EDİLDİ
Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı” kapsamında 1 Kasım 2024 ile 14 Nisan 2025 tarihleri arasında toplam 2 milyon 483 bin 467 kişiye kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapıldı. Bu kapsamda 317 bin 776 kişide kalp krizi ve inme riski tespit edildi. Uzmanlar, bu sessiz ve sinsi ilerleyen hastalıkların, erken teşhis ve yaşam tarzı değişiklikleriyle büyük ölçüde önlenebileceğine dikkat çekti. Tarama sonuçları, toplum genelinde her 8 kişiden birinin ölümcül kardiyovasküler hastalık riski taşıdığını gösterdi. Risk grubundaki bireylerin büyük çoğunluğu daha önce farkında olmadıkları bu sağlık tehdidiyle ilgili ilk kez bilgi sahibi oldu. Sağlık Bakanlığı, yüksek risk grubundaki vatandaşların Sağlıklı Hayat Merkezleri’ne yönlendirilerek, koruyucu sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlandığını açıkladı.
DÜNYADA HER YIL 18 MİLYON CAN ALIYOR
Kalp ve damar hastalıkları, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde de en yaygın ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, bu hastalıklar her yıl yaklaşık 18 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor. Bu ölümlerin büyük bölümü kalp krizi ve inme gibi ani olaylar sonucu gerçekleşirken, çoğu önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor.
RİSK FAKTÖRLERİ YAYGIN VE ÖNLENEBİLİR
Kalp ve damar hastalıklarına yol açan başlıca risk faktörleri arasında sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik, tütün kullanımı ve alkol tüketimi bulunuyor. Bu davranışsal riskler, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, yüksek kan şekeri ve obezite gibi kronik sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. DSÖ’ye göre bu risk faktörlerinin kontrol altına alınması ve yaşam tarzı değişikliklerinin benimsenmesiyle kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 75’i önlenebiliyor.
TARAMA SÜRECİ BİLİMSEL ESASLARA DAYANIYOR
Bakanlık tarafından geliştirilen risk değerlendirme modeli, 40 yaş ve üzerindeki bireylerin kalp ve damar hastalıkları açısından risk düzeyini belirlemek amacıyla kullanılıyor. Aile hekimleri tarafından yapılan değerlendirmelerde kişinin yaşı, cinsiyeti, kan basıncı, kolesterol seviyesi ve sigara kullanımı gibi veriler analiz edilerek, önümüzdeki 10 yıl içinde kalp-damar hastalığı nedeniyle ölüm riski hesaplanıyor. Riskli bulunan bireylere, kişiye özel tedavi ve danışmanlık planı sunuluyor.
317 BİNİ AŞKIN VATANDAŞ SAĞLIK HİZMETİNE YÖNLENDİRİLDİ
Yapılan değerlendirmeler sonucunda kalp-damar hastalığı riski taşıdığı belirlenen 317 bin 776 kişi, Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağlıklı Hayat Merkezleri’ne yönlendirildi. Bu merkezlerde sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigara bırakma ve stresle baş etme konularında uzman personel eşliğinde ücretsiz danışmanlık hizmeti sunuluyor. Bakanlık yetkilileri, bu hizmetlerin erken teşhis ve koruyucu sağlık anlayışının en önemli parçalarından biri olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı, kalp ve damar hastalıklarından korunmak isteyen vatandaşlara şu temel önerilerde bulundu: Sağlıklı beslenin: İşlenmiş gıdalardan uzak durun, tuz tüketimini azaltın. Tütün ve alkolden uzak durun: Sigara ve alkol tüketimi kalp sağlığını doğrudan tehdit eder. Fiziksel olarak aktif olun: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapın. Stresi yönetin ve uyku düzenine dikkat edin: Kaliteli uyku ve stres kontrolü, kalp sağlığını olumlu etkiler.
UZMANLARDAN UYARI: “BELİRTİ BEKLEMEYİN, RİSKİNİZİ ÖĞRENİN”
Kardiyoloji uzmanları, kalp-damar hastalıklarının çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğine dikkat çekerek, vatandaşları “sessiz katiller” olarak bilinen bu hastalıklara karşı uyardı. Uzmanlar, "Kalp krizi ya da felç yaşamadan önce riskinizi öğrenin ve yaşam tarzınızı değiştirin. Unutmayın, bu hastalıklar önlenebilir" mesajını verdi.
PROGRAM TÜM ÜLKEDE DEVAM EDECEK
Sağlık Bakanlığı, aile hekimlikleri aracılığıyla yürütülen risk değerlendirme çalışmalarının 2025 yılı sonuna kadar yaygın bir şekilde süreceğini, hedefin 40 yaş üzeri tüm bireylerin risk değerlendirmesinin yapılması olduğunu bildirdi. Bakanlık, bu kapsamda tarama sayısını artırarak, halk sağlığı bilincini yaygınlaştırmayı amaçlıyor.