KIRIKKALE (İHA) - Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de, ölümlerin birinci sırada yer aldığı ifade edildi. Türkiye’deki ölümlerin yüzde 86'sının ise çoğunlukla kalp ve damar hastalıkları olduğu belirtilen açıklama, "Bu sıralamayı diyabet, kanser, kronik solunum yolu hastalıkların oluşturduğu bulaşıcı olmayan hastalıklar takip etmektedir. Türkiye’de tüm yaş grupları için değerlendirildiğinde her iki ölümden biri kalp damar hastalıkları kaynaklıdır ve bu ölümlerin yüzde 80’i önlenebilir niteliktedir" denildi.
Dünyada eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrolü gibi etkenler beklenen yaşam süresinin artmasına neden olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Yaşam süresinin uzaması istenen bir şey olmakla birlikte, paralelinde bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların görülme sıklığında da artış meydana getirmiştir. Davranışsal risk faktörleri yani; sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımı, koroner kalp hastalığının yüzde 80’inden sorumludur. Kalp ve Damar hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Risk faktörlerinin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceği bildirilmektedir. Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği, kan lipidlerinde yükselme, fazla kilo veya obezite görülür. Sosyal ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler, (şehirleşme) toplumun yaşlanması, stres, herediter (kalıtımsal-aileden geçen) faktörler Kalp ve Damar hastalıkların diğer belirleyicileridir."
Açıklamada, "40 yaş üstü her birey için Kalp ve Damar riskinin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilir. Her bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi önemlidir."