Uyku Apnesi’ne dikkat!

KÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Savaş Ekici uykuda soluk durması olarak bilinen ve tedavi edilmediğinde birçok hastalığı da beraberinde getiren uyku apnesi hakkında önemli açıklamada bulundu. UYKU APNESİ NEDİR VE NASIL ANLAŞILIRProf. Dr. Mehmet Savaş Ekici ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydanur Ekici,  Obstrüktif (Tıkayıcı)  uyku-apne sendromunun en etkili ve kesin tedavi yöntemi olan CPAP tedavisinin uygulandığı uyku laboratuvarı hakkında bilgi verdi. Uyku apnesinin uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolundaki daralmalar veya tıkanmalar nedeniyle soluk almada kesilmelerle kendini gösteren bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Savaş Ekici, “Uyku sırasında üst solunum yolunun nefes alma sırasında değişen derecelerde daralması nedeniyle en az 10 saniye ya da daha fazla süren ve kandaki oksijen doygunluğunun azalması ile birlikte seyreden, solunumun istemsiz olarak durması şeklinde tanımlanan apnedir” SOLUNUM MİKTARI AZALIYOR“Ayrıca solunum miktarının %50’den fazla azalması olan hipoapne ataklarının saatte 5 veya daha fazla olması olarak da tanımlanır. En belirgin risk faktörleri erkek cinsiyet ve obezitedir.  Boyun çevresinin erkeklerde 43 cm, kadınlarda ise 38 cm üstünde olması hastalık riski taşındığını gösterir. Yaşla birlikte erkek ve kadınlarda üst havayollarının kesitsel çapının azaldığı, nefes alıp vermekte zorluk yaşandığı ve sırt üstü yatıldığında hava yollarının tıkanıklığının arttığı görülür. Aşırı büyük bademcik ve geniz eti özellikle çocuklarda uyku apnesinin ana nedenidir. Alkol ve sakinleştirici ilaçlar hastalık riskini artırırlar veya uyku apnesi olanlarda hastalığı ağırlaştırırlar” dedi.  AŞIRI UYKU HALİ ŞİKAYETİUyku apnesi hastalarının en yaygın şikâyetinin gün içerisinde aşırı uykulu olma hali, ağır horlama ve sık sık uyanma ile karakterize bölünmüş uyku olduğunu söyleyen ve kişilerdeki belirtileri açıklayan Prof. Dr. Mehmet Savaş Ekici, “Böyle bir uykunun sabahında, hastalar genellikle sabahları olan baş ağrıları ve ağız kuruluğu,  mide bulantılarından ve asit reflüden (gastroözefajyalreflü) şikâyet ederler. Ayrıca uykuda aşırı terleme, sık idrara çıkma, cinsel isteksizlik ve yetersizlik, unutkanlık, kalp ritminde bozukluklar, hipertansiyon,   dikkat azlığı, sinirlilik de görülür. Meslek kazaları, çalışma performansının olumsuz etkilenmesi ve verimliliğin azalması kaydedilmiş diğer yakınmalar arasında gösterilebilir” diye konuştu. POLİSOMNOGRAFİ (UYKU TESTİ) NEDİR?Uyku testinin gece uykusu boyunca hastanın beyin dalgalarının, göz hareketlerinin, solunum ve kalp faaliyetlerinin, kanındaki oksijen yüzdesinin ve kas aktivitesinin kaydedilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Aydanur Ekici, “Kayıtlar incelenerek hastanın uykudaki horlama, nefes durması, uyku kalitesi, kalp ritim bozuklukları ve diğer uykuyla ilişkili bozuklukların tanısı konabilmektedir” dedi.Hastalığın tedavisine değinen Prof. Dr. Aydanur Ekici, “Uyku apnesi olan hastaların kilo vermeleri, alkol ve sakinleştirici uyku ilaçlarını kullanmamaları ve sırt üstü yatmamaları gerekmektedir.  Ana tedavi yöntemleri ağız içi araçlar, cerrahi tedavi ve CPAP tedavisidir” diyerek tedavi yöntemlerini sıraladı. UYKU APNESİNİN EN ETKİLİ VE KESİN TEDAVİSİÜniversitemiz Uyku Laboratuvarında uygulanabilen CPAP tedavisinin uyku-apne sendromunun en etkili ve kesin tedavi yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Aydanur Ekici, “CPAP cihazının kullanılmasındaki amaç hastaya devamlı hava basıncı uygulamasıyla uyku sırasında kapanan üst hava yollarını açık tutmaktır” dedi. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Uyku Laboratuvarı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aydanur Ekici, “Kırıkkale’den, Ankara dahil olmak üzere çevre illerden yılda 500-600 hastanın yatışının gerçekleştiği uyku laboratuvarımız 2003 yılında kurulmuş olup bu tarihten beri tanı ve tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Uyku polikliniğimize horlama, tanıklı apne, gündüz aşırı uykululuk şikayetleri ile uyku bozuklukları polikliniğine gelen hastalarımıza gerekli tetkikleri yapılarak sıra ile randevu verilmekte ve hastaların yatışı sağlanmaktadır.