Avukatlar olmadan yargı olmaz 

Yaklaşık 18 yıldır yargı sisteminde avukatlık mesleğini yürüten ve sıkı Beşiktaş taraftarlığıyla bilinen Ramazan Özdoğan, mesleğinin denge mekanizması ve zorluk yanlarını anlattı

BEŞİKTAŞ BENİM İÇİN BİR HAYAT. BEN KENDİMİ BİLDİM BİLELİ BEŞİKTAŞLIYIM, BU SEVDA BENDE ÖLENE KADAR BİTMEYECEK

 

BANA SAYGISI OLMAYAN KİŞİNİN DAVASINI ALMAM 
Hukuksal alanda yargı mekanizmasının denge unsuru olan avukatların meslek yaşantılarındaki zorluklarını ve yargı sistemindeki sorunları 18 yıldır Avukatlık mesleğini sürdüren Ramazan Özdoğan ile konuştuk. Renkli ve sempatik kişiliğiyle de çevresi tarafından sevilen Özdoğan, mesleğine saygılı nesillerin yetişmesi noktasında da büyük önem gösteriyor. Avukatlar olmadan yargı mesleğinin icra edilemeyeceğini ifade eden Özdoğan, “Bana tutum ve davranışı farklı bana saygı göstermeyen hiçbir adamın davasını almadım saygı sevgi çerçevesinde biz bu işi götürüyoruz” dedi. İşte o röportaj; 


Hayat hikayeniz nerede başladı? Kendinizi anlatabilir misiniz?
“1978 yılında Kırıkkale’de doğdum. Eğitim hayatını Kırıkkale’de tamamladıktan sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi kazandım. 2002’de mezun olup avukatlık stajını yaptıktan sonra 2004 yılı itibariyle faal olarak avukatlık mesleğine başladım. Kırıkkale’de savunma makamını işgal eden sıfatıyla kamu hizmeti yapıyoruz. Meslek yaşantım süresince 3 bine yakın dosya savunma makamına işgal etme sıfatı ile vatandaş adına hakkı hududunu savunmak adına, vatandaşın yerini işgal ettik. 


Savunma makamı ne demek? Sizin beklentileriniz nelerdir?
“Türkiye misak-ı milliye sınırları içerisinde birçok ilde ceza davası özellikle aldık. Hukuk sistemi 3 başlı iddia makamı, müdafaa makamı, yargılama makamı olmak üzere üçe ayrılıyor. Avukat olmadan ifade iddia makamında yer alan savcılar, yargılama makamında yer alan hakimler ve savunma makamında yer alan avukatlar birbirini bütünlüyor ve biri olmadan diğeri kesinlikle olmaz. Biz birbirimizi bütünlüyoruz ama toplum nazarında şöyle bir inanış var şöyle bir düşünce var birinin birine üstünlüğü yani avukat toplum nazarında en düşük yargısal anlamda makam olarak gözüküyor. Hakimin karşısında farklı bir cümle kurduğunuzda kişi, hakimin iki dudağının arasında tutuklanırım korkusuna bürünüyor ve bizlere karşı zaman zaman saygısız tutum ve davranışlar sergileniyor. Bu gibi durumların olmamasın istiyoruz.”


Meslek yaşantınızda kariyer planınız nedir? 
“Şu an kariyer planım avukatlık mesleği üzerine kurulu. Allah insanoğlunun karşısına ne zaman neyi çıkaracağı belli olmaz tabi kendi alnında yani hukuksal alanda avukatlık mesleği dışında bu vatana bu millete hizmet etmek isterim. Siyaset bilimi dersi alan kişi olarak siyaseti bana mısın diyen siyasetçiden daha iyi yaparım. 


Aileniz mesleğiniz nedeniyle endişe duyuyor mu?
“İş yükümüz ağır ceza üzerine ve Türkiye genelinde davalara bakıyoruz. Adli anlamda terör suçlarına bakmıyoruz. Ben zor davaları severim, herkesin altından kalkamayacağı beni daha çok uğraştıracak beyin jimnastiği yaptıracak, beni yoracak davaları severim. Bir ok sıkıntılı davaya girdim. Bir eşim bir çocuğum var.  Fiziki anlamda saldırıya da uğradım, çok hafif tarzda sözlü saldırıya da uğradım. İllaki bir can taşıyoruz, sıkıntılı davalara girmeme rağmen silah merakım olmadı hiçbir zaman. Ruhsatlı silahım yoktur. Allah verdi bir can alacak o yani bizim bu noktada bir çekincemiz olmadı.”


Koyu Beşiktaş taraftarısınız size ne ifade ediyor Beşiktaş?
“Beşiktaş benim için bir hayat. Şöyle söyleyeyim İnönü stadından bu yana Beşiktaş tribünlerinin tozunu yutmuş birisiyim. Ben aklım erdiği günden beri Beşiktaşlıyım. Bu miras ben ölene kadar devam edecek ve benden sonra kızıma bırakacağım bu sevdayı. Beşiktaş yönetim kurulu üyesiyim aynı zamanda. Geçtiğimiz seçimde oy kullanma hakkımız olmadı ama bundan sonraki seçimlerde oy kullanma hakkımız olacaktır.  Beşiktaş’ın A takımını olsun, alt yapısı olsun ve basketbol şube olsun ve diğer şubelerde söz sahibiyiz. Ama tribünden geliyoruz, çocukluğumuzdan gelen alışkanlık. B ir hayat tarzı.”


Avukatlık stajı konusunda kriterleriniz var mı? 
“Benim 5-6 kişilik bir ekibim var.  Kriterlerim çok zeri olacak, kafası çalışacak, stajını iyi yapacak. Ben kimseyi şunu getir, bunu getir gibi şeyler yapmam, işi hakkıyla öğretirim. 
Külfet çekmeyen nimetinden yararlanamaz derler. Bizim meslekte bir anda parayı bulamaz bir anda zengin olamazsın. Biz geçmişimizde çok zorluk çektik ve o günlerden bugünlere geldik çok şükür. Devlet üniversitesi yanlısıyım ben. Özel üniversiteden mezun adamı ben stajyer olarak yanıma almıyorum. O yüzden yanlış anlaşılmasın.”


Lehinize giden bir davada siyasi, bürokrasi ya da kıramadığınız biri size çekil dedi mi?
 “Aldığım davalarda kimse beni tehdit edemezler ve bu gibi tutar davranışlarda da bulunamazlar. Aradan çekil tarzı tehdit almadım.  Gayet gönül ferahlığıyla söyleyebilirim. Rica noktasında rica da almadım oldu öyle gündemi işgal eden Kırıkkale gündemini işgal eden adli vakalar da oldu. Benim huyumu bildiği için camia Ramazan Özdoğan’a gittiği zaman tam aksini yapar o. Ramazan Özdoğan’ı tanıyan adam aksini yapacağını bilir bana biri geldi mi ilk kovarım, ikincisi daha da hırslanırım, on saldıracaksam yüz saldırırım.” 


Türkiye’de ki adalet ne kadar memnun edici? 
“Türkiye Cumhuriyeti devletinde çok sağlam bir yargı reformuna ihtiyaç var. Topluma önce bir hukuk mantığı aşılanması lazım. Yargı reformuna toplumdan başlamak lazım. Toplumdan başlayacaksın ki temeli sağlam atılan toplumdan bir yargı reformunu büyüye büyüye sağlam temellere oturur Kanunlarda değişiklik yapmakla yargı düzelmez kanaatindeyim. Bir ekip kuracaksın, işi ehli bu ekibin başına birini getireceksin.  Toplumun ihtiyaçlarını belirleyerek çözümü üretmesi gerekmektedir.”

Haber: Ahmet Gökdemir 

 

 

 


 


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.