"Başörtüsü mağduriyetini son damlasına kadar yaşadım"
KIRIKKALE (AA) - Başörtüsü yasağının bulunduğu 1990'lı yıllarda doktorluk hayalini gerçekleştirmek için üniversite eğitimini Kazakistan'da almak zorunda kalan Fatma Sönmez, Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesinde başhekim yardımcısı olarak görev yapıyor.
Yaşadığı zorluklara rağmen okuma sevdasından vazgeçmeyen ve doktorluk hayalini başka bir ülkede gerçekleştiren Sönmez, AA muhabirine o günleri anlattı.
1990'lı yılların insanların haklarının elinden alındığı, ciddi mağduriyetlerin yaşandığı bir dönem olduğunu ifade eden Sönmez, o günleri hatırlamak istemediğini dile getirdi.
Sönmez, şöyle konuştu:
"Ortaokul dönemlerinden başlayarak, lise ve en çok da bunun acısını final olarak nitelendirdiğim üniversite sınav döneminde yaşadım. Başörtüsü mağduriyetini son damlasına kadar yaşadım. 1990 yılında, üniversite sınavı bitiminde başörtülü olduğum için sadece kimliğim kalacak şekilde bir görevli tarafından evraklarımın tamamı yırtıldı. İdealim tıp olduğu için sadece 3 tıp fakültesi tercih ettiğim bir üniversite sınavından, ellerim boş bir şekilde ve hayallerim yıkılmış olarak çıktım. Ondan sonra hayalimden vazgeçmesem de o mağduriyetler peşimizi bırakmadı. Daha sonra hayalimden vazgeçmemek uğruna 1994 yılında o dönemde yeni kurulan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi'ne gittim. Üniversitenin ve fakültenin ilk öğrencilerindenim."
- "O dönemde engellerin haddi ve sınırı yoktu"
Eğitiminin ardından 2001 yılında tekrar Türkiye'ye dönerek Sağlık Bakanlığınca atamasının gerçekleştiğini anlatan Sönmez, şöyle devam etti:
"İlk tayin yerim Kırıkkale'ye geldim ancak başörtüsü zulmü halen bitmemişti. Burada da çok sıkıntıyla karşılaştım. Meslekten men aşamasına kadar geldim. Çok şükür artık bugünleri yaşıyoruz. Bugün 'hayaldi gerçek oldu' diyebileceğimiz görevler yapıyoruz. O dönemde benim gibi mağduriyetler yaşayan arkadaşlarım adına gurur duyuyorum. Bugün bu görevleri yaparken aklımıza geldikçe hala sanki birileri bir köşeden çıkıp da aynı zulmü ve baskıyı uygulayacakmışçasına o psikolojiyi, o yılları benliğimizin derinliklerinde yaşıyoruz."
"O dönemde başarı gösterdiğiniz bir alanda üzeriniz örtülüyor, resmi bir kuruma gittiğinizde ikinci, üçüncü sınıf muamelesiyle karşılaşıyordunuz." diyen Sönmez, "İtilen, bir köşeye atılan vatandaş pozisyonunda kalıyordunuz. Saygı görmek yerine üzerinizdeki baskıyı farklı bir şekilde hissediyorsunuz. O dönemde engellerin haddi ve sınırı yoktu. Karanlık dönemler değil, el ele vereceğimiz, milletimizi ve memleketimizi en üst seviyeye çıkaracağımız dönemleri yaşamak için çalışıyoruz ve çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Sönmez, şunları söyledi:
"Biz aldığımız terbiye ve yüreğimizdeki vatan sevgisiyle ülkemize, memleketimize, milletimize küsmedik. Biz namlusunu milletine döndürmüş bir tanka selam durmadık. Dik durduk ve milletimizle beraber dik duruşumuzu bugüne kadar sergileyerek dünyada örnek gösterilecek ülke haline geldik."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.