Değer görmemiş hazine; Keskin

KESKİN’İN TARİHİNE YOLCULUK
Keskin; Gerek tarihi gerekse kültürü ile geçmiş ile günümüz arasındaki bir köprü. Hatta öyle bir köprü ki üzerinden pek çok devlet, birçok kültür geçmiştir. Şimdi o eski heybetli köprü hala tüm tarihi ile yerinde duruyor fakat o eski ihtişamlı, görkemli halini arar bir şekilde. Haydi, şimdi gelin ve hep birlikte tarihin uzak noktalarına yolculuk yaparak o köprüyü, Keskin’i o zamanlardan günümüze kadar tanıyalım. 

DENEK MADENİ’NDEN KESKİNE
Denek Dağı’nın eteklerinde bin 123 rakımda kurulan Keskin, tarihi belgelerde yer alan bilgilere ilk olarak Denek Madeni adını almış, daha sonra ise Keskin Madeni olarak adlandırılmış ve en son Keskin adı kalıcı olarak kalmıştır. Keskin isminin nereden geldiği tam bilinmemekle beraber, Evliya Çelebi, Seyahatname ’sinde Sivas eyaletine bağlı ‘Keskin Sancağından söz etmektedir. Buradan yola çıkılarak o zamanlarda Keskin’in yakınında bir şehir olduğu ve Keskin’in isminin de buradan geldiği varsayılır.  

KÜLTÜR YUVASI KESKİN
Gönül ister ki bu kısa bilgiden sonra zaman yolculuğumuzda, sizlere Keskin’in ne zaman bir yerleşim yeri olarak kabul edildiğini anlatalım, kuruluş tarihinden bahsedelim ama Keskin’in tarihi o kadar eskiye dayanıyor ki kuruluş tarihi tam olarak bilinemiyor. Kuruluşundan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan, sayısız uygarlığa yuva olan Keskin’in bilinen tarihi Cerit Köyü’nde bulunan kaya oymaları, bölgedeki mağaraların içinde yer alan boğa ve aslan kabartma resimleri ile Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. Daha sonraki yıllarda birçok medeniyetin gözde noktası olan Keskin, Osmanlı İmparatorluğu’nda ise 17. yüzyılda Kırşehir Sancağına bağlı bir kaza olmuştur. 

MİLLİ MÜCADELE SAVUNMASI
Tarih yolculuğumuzda daha yakın tarihe geldiğimizde ise Keskin’i Milli Mücadele yıllarında önemli bir noktada görüyoruz. Keskin’e olan tarih yolculuğumuzda, Kurtuluş Savaşı yıllarına geldiğimizde Keskin halkının, düşmanı Anadolu’dan def etmeye ne denli çalıştığını görüyoruz. Bu uğraşın en büyük göstergesi ise şu an Keskin’in tarihi yapılarından bir tanesi olan Fişekhane, o dönemlerde orduya mermi yapmak için kullanılmış olup günde 50 bin mermi ürettiği bilinir. Keskin’de yapılan fişekler düşmanın göğsünde söndükten sonra kurulan Cumhuriyet ile birlikte Başkent Ankara’ya bağlanan Keskin, 1990 yılında Kırıkkale’nin il olmasının ardından Kırıkkale’ye bağlanır. 

Bu kısa tarih yolcuğumuzda hep birlikte ilimizde bulunan değeri bilinmeyen, sokaklarından kültür akan ve konaklarında tarih kokan ilçemiz, Keskin’in geçmişine gittik. Hep birlikte gördük ki elimizin altındaki değerlerin kıymetini pek bilmiyoruz ya da farkına varmıyoruz. 

                
Haber Editörü: Volkan Bostancı