Emek ve eşitliğin mücadelesi
Yayınlanma:
Güncelleme:
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Eğitim-Sen’e bağlı Kadın Platform üyeleri, Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda bir araya geldi. Kadınlar, “Emek, eşitlik ve barış hakkımızın peşindeyiz!” dediler.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Eğitim-Sen’e bağlı Kadın Platform üyeleri, Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda bir araya geldi. Kadınlar, “Emek, eşitlik ve barış hakkımızın peşindeyiz!” dediler.
EŞİT VE ÖZGÜR BİR DÜNYA
Eğitim-Sen’e bağlı Kadın Platform üyeleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerine çeşitli pankartlar alan kadınlar, “Emek, eşitlik ve barış hakkımızın peşindeyiz!” dediler. Topluluk adına açıklamalarda bulunan Kadın Platformu Adına Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Dilefruz Demir Şimşek, “Dünyanın dört bir yanındaki kadınlarla alanlarda buluşarak daha adil, eşit ve özgür bir dünya için sözümüzü örgütlüyor, mücadelemizi yükseltiyoruz” dedi.
MODERN KÖLELİK DAYATILIYOR
Şimşek, “161 yıl önce 'eşit işe eşit ücret' talebiyle greve giden New Yorklu dokuma işçisi kadınların isyanı bu yıl dünyanın dört bir yanından kadınların eşitsizliğe, şiddete, militarizme, savaşa ve sömürüye karşı ''artık yeter'' isyanıyla büyüyor, küresel bir kadın grevine ve boykotuna dönüşüyor. Kadınlar üretimden ve tüketimden gelen güçlerini kullanarak bin yıllardır süregelen bu sömürü çarkını durdurmaya çağırıyorlar. Küreselleşme, kapitalizm ve neoliberal politikalar dünya ekonomisini belirlerken kadınları daha da ucuz emek gücü olarak görmeye devam ediyor. Ev işleri, yaşlı, çocuk, hasta, engelli bakımı biz kadınların görünmeyen emeğini daha da artırıyor. Kiralık işçilik uygulamasıyla hepimize modern kölelik dayatılıyor.”
BİR ARAÇ HALİNE GETİRİLİYOR
“Düşük ücretli, esnek, yarı zamanlı, uzaktan, evden, kayıtsız, sigortasız, güvencesiz çalıştırılıyoruz. Çıkarılan KHK'ler ile işimiz, emeğimiz gasp ediliyor. Sendikal hak ve özgürlüklerimize dönük keyfi yasaklarla örgütlenme hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Artan işsizlik ve yoksulluk eril iktidarların kadın bedenini ve emeğini daha fazla denetlemek için kullandığı bir araç haline getiriliyor. Bir yanda güvencesizliğin, yoksulluğun ve işsizliğin, diğer yanda savaşın, tekçiliğin meşru kıldığı şiddetin türlü biçimlerine her gün daha fazla maruz kalıyoruz. OHAL bahanesiyle en temel haklarımızın kullanılamaz hale getirildiği koşullarda barış sözcüğü yasak edilirken çocuk istismarcılarını kurtarmak için rıza yaşını 12'ye düşüren yasalar yapılıyor.”
HER GÜN BİR YENİSİ EKLENİYOR
“Kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve katliamların korkunç boyutlara ulaştığı bir süreçte Diyanet tarafından sürekli olarak kadınları ve kız çocuklarını hedef alan fetvalar yayınlanıyor. Çocuk istismarcılığını 'hastalık' olarak meşrulaştıran AKP iktidarı, '9 yaşındaki kız çocukları evlenip çocuk doğurabilir' diyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sosyal politikaları icra eden bir kuruma dönüştürmüş durumda. Dini referanslarla toplumu yeniden dizayn etme çabasıyla her gün yeni fetvalar çıkarılıyor, yasal düzenlemeler yapılıyor, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal yaşamı dinselleştiren uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor” dedi.
Siyaset
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.