Günlük 200 bin litre çıkan doğal kaynak suyundan elde ediliyor: Mineral deposu tuz, 5 bin yıldır kullanılıyor
KIRIKKALE (İHA) - Kırıkkale’nin Delice ilçesinde fay hattından günlük 200 bin litre yeryüzüne çıkan antiviral özellikli doğal kaynak suyundan elde edilen tuz, dünyada ve Türkiye’de nadir bulunuyor. Doğal kaynak suyu tuzlasında kurulan tesiste dağların eteklerinden akan su, sera tipi havuzlarda toplanıyor. Güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yöntemlerle tuz ortaya çıkıyor. Mineral zenginliği dolayısıyla tercih edilen tuz, kısa sürede çok sayıda ülkeden talep gördü.
İstanbul Üniversitesi’nde tuzla ilgili çalışmalar yapan Arkeolog Doç. Dr. Gonca Dardeniz Arıkan, yaptığı açıklamada, doğal kaynak suyundan elde edilen Delice tuzunun yaklaşık 5 bin yıldır kullanıldığını söyledi.
"5 BİN YILDIR TÜKETİLİYOR"
Tuzun hayvanlar açısından da bir stratejik bir malzeme olduğunu belirten Arıkan, şunları kaydetti: "Bu bölgenin tuzu, yaklaşık olarak milattan önce 3 bin yıllara kadar kullanıldığını arkeolojik kazılara baktığımız zaman söylememiz mümkün. Günümüzden 5 bin yıl önce bu stratejik malzemenin Anadolu’da kullanıldığının ve ticaretinin yapıldığını söyleyebiliriz. Tuz sadece bölgenin insanları için önemli bir kaynak değil, aynı zaman da hayvanlar içinde önemli bir stratejik malzeme. Dolayısıyla bu kaliteli tuzun bu bölgede yaklaşık 5 bin yıldır tüketildiğini insanlar ve hayvanlar tarafından faydalanıldığını söylemek mümkün."
"AVRUPALILAR TUZUN KAYDINI TUTMUŞ"
Osmanlı döneminde de Delice tuzunun ticarette de kullandığını dile getiren Arıkan, "5 bin yıldır bu doğal kaynak tuzunun kullanıldığını söylemek mümkün. Buradan geçen herhangi bir insan topluluğunun bu tuzu fark etmemesi hiç de mümkün değil. Dolayısıyla bunun ta geçmiş dönemlerden biz 5 bine kadar hesap edebiliyoruz ama belki o tarihten öncesi de mevcuttur. Osmanlı döneminde kaynak tuzunun kullanıldığını söyleyebiliriz. Osmanlı devleti borca girdiği zaman bir vergi olarak Avrupalılar buraya geldiğinde bu tuzu kullanmak üzere kayıtlarına geçirmiş. Örneğin, 1890’larda bölgeyi gezen hem bir coğrafyacı hem de bir oryantalist olan Vikatune 1892’de yaptığı gezilerde buradaki tüm tuzlakları kayıt altına almış. Bunlarında Osmanlı’nın Avrupa’ya ödemesi gereken borçlar kapsamında kaydını tutmuş" ifadesini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.