Çocukların sesine ses verelim

Çocukların sesine ses verelim
Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yüksel Şahin, çocuk istismarına yönelik açıklamalarda bulundu. Şahin, “Sadece istismarcılara karşı değil; istismara neden olan koşullara, istismarı meşrulaştıranlara, istismarcıları koruyanlara karşı da mücadeleyi yükseltiyoruz.” dedi.

Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yüksel Şahin, çocuk istismarına yönelik açıklamalarda bulundu. Şahin, “Sadece istismarcılara karşı değil; istismara neden olan koşullara, istismarı meşrulaştıranlara, istismarcıları koruyanlara karşı da mücadeleyi yükseltiyoruz.” dedi.

BU KARANLIĞIN SORUMLULARIDIR

Şahin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın olduğu gün İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki bir kız çocuğu cinsel istismara uğradı. Acımız da, öfkemiz de, isyanımız da sonsuz! Ensar Vakfı’nda yaşanan istismarı aklayanlar, Ensar’ı koruyanlar, failleri serbest bırakanlar, istismarcıları aklayan yasa hazırlığı yapanlar, istismarcılara iyi hal indirimi uygulayanlar, toplumsal cinsiyet eşitliğini ‘sapkınlık’ ilan edenler, karma eğitimi kaldıranlar yaşadığımız bu karanlığın sorumlularıdır.”

DİNİ REFERANSLI ÇÖZÜMLER

“Devletin Görevi Koruyucu ve Önleyici Hizmetleri Kurumsallaştırmaktır Toplumsal dönüşümün temel sorumlusu olan iktidar, devletin çocukların istismara uğradığı şartları ortadan kaldırma ve koruyucu-önleyici hizmetleri kurumsallaştırma görevine uygun hareket etmek bir yana, istismarı suç ve ceza eksenine sıkıştırmakta, hadım gibi insan haklarına aykırı ve dini referanslı çözümler önermekte, toplumsal öfkeyi gerçek sebeplerden ve sorumlulardan uzaklaştırıp soğurmaya çalışmaktadır. Anayasa’nın 41/2 maddesi ve Türkiye’nin imzaladığı uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri uyarınca, devletin öncelikli görevi, çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır.”

DÜZENLEMESİ KALDIRILMALIDIR

“Çocuğa yönelik cinsel istismar, bireysel bir sapkınlık ya da hastalık değildir; toplumdaki erkek egemen kavrayış ve uygulamaların sebep olduğu ve meşrulaştırdığı bir şiddet suçudur. Kadın ve çocuk düşmanı söylemler ve haklarına saldırılar sona ermelidir. Her yaşta ve her alanda toplumsal cinsiyet eğitimi yaygınlaştırılmalı, eğitim müfredatında zorunlu ders olarak yer almalıdır. Yasa gereği 18 yaşın altındaki her birey çocuktur. Tüm yasalar buna göre düzenlenmelidir. 16 yaşında hâkim izni ile 17 yaşında veli onayı ile evlenmeye izin veren medeni kanun düzenlemesi kaldırılmalıdır.”

DEVLET, SUÇTAN ZARAR GÖRENLERİN YANINDA OLMALIDIR!

Devlet, varsa mevcut mağduriyetleri, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak sosyal devlet “politikaları ile telafi etmelidir. Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 14. maddesi gereği, devlet, mağdurların kısa ve uzun vadede fiziksel ve psiko-sosyal iyileşmelerine yardımcı olmak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri almalıdır. Failleri cezasız bırakmak yerine etkin bir soruşturma, kovuşturma yapmalı ve suçtan zarar görenin yanında olmalıdır.”

MÜCADELEYİ YÜKSELTİYORUZ

“Cinsel istismarın hiçbir gerekçe ile cezasız kalmaması sağlanmalı, etkili yargılama yapılmalıdır. İstismar suçunda, gerekli önlemleri almayanlar, istismarı gizleyenler, istismara zemin açanlar, istismarcıyı koruyanlar, çocuğu güçsüzleştirenler de faildir. Tüm faillerle ilgili yaptırımlar gerçekleştirilmeli, adalet sağlanmalıdır. Çocuklarımıza Yönelen Şiddete Karşı Susmuyor, Mücadeleyi Yükseltiyoruz! Çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri günden güne artarken bir yandan da buna karşı toplumsal mücadelede yükseliyor.”


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.