'Muhsin Adam' Yazıcıoğlu

'Muhsin Adam' Yazıcıoğlu
Tarık Gülyazı yazdı 'Muhsin Adam' Yazıcıoğlu

Soğuk bir Mart gününde Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinde partisinin yerel seçim çalışmaları için düzenlenen bir mitinge gitmişti Muhsin Başkan. Tam öğlen saatiydi vardığında. Yaklaşık bir, bir buçuk saat süren mitingin ardından da bir başka miting için Yerköy/Yozgat’a geçecekti. Bu yoğun miting takvimine yetişebilmek, onu bekleyenleri bekletmemek için de nadir kullandığı helikopter yolculuğunu tercih etmişti. Çağlayancerit’ten saat 14.42’de havalandı Muhsin Başkan’ın helikopteri. Planlanan varış süresi 1,5-2 saat kadardı. Yani Başkan ikindi namazını Yerköy’de kılacaktı. Fakat nasip olmadı, ne 2009 yerel seçiminde dava arkadaşlarının yanında olmak, ne Yerköy’de onu bekleyenleri görmek, ne de Keş Dağını geçebilmek… Maalesef nasip olmadı.   Onlarca zorluğa, işkenceye dayandı; binlerce anarşiste, darbeciye kafa tuttu fakat Keş Dağı izin vermedi Koca Reis’e geçsin diye.   Bu hafta 26 Mart 2009’da SUİKAST sonucu yitirdiğimiz, ülkemizin en büyük değerlerinden olan Muhsin Başkan’dan bahsedeceğim.  Muhsin Yazıcıoğlu, Türk-İslam ülküsüne kendini adamış bir dava adamıydı.  14-15 yaşlarında katıldığı Genç Ülkücüler Hareketiyle birlikte aktif siyasette genç yaşlarda saf tutmaya başlamıştı. Üniversite yıllarında geldiği Ankara’da ise Ülkü Ocakları genel merkezinde görev yapmaya başladı ve burada genel başkan yardımcılığı ve genel başkanlık görevlerini de üstlendi. Siyasetin en çetrefilli olduğu dönemlerde Muhsin Başkan hep en ön saflardaydı. 54 yıllık hayatının her döneminde En büyük ideali olan Türk- İslam Birliğini kurmak için çalıştı ve çabaladı.   Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasi zekâ ve kabiliyetinin yanı sıra ona insanları hayran bırakan, onu lider yapan bir özelliği de ahlaklı ve dürüst olmasıydı. Muhsin Başkan’ın siyasetçilere örnek olması gereken bu özelliklerinin yanında, Dava adamlığı ve arkadaşlarına olan bağlılığı ise tüm insanlığa örnek olması gerekecek düzeydeydi. Öyle ki bu bağlılığı uğruna 7,5 yıl hapis cezası çekti ve binlerce ağır işkenceye maruz kaldı. MÇP’den istifa ettikten sonra BBP’yi Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte kuran ve partide halen görevde olan siyasetçi, gazeteci ve yazar Hakkı Öznur’un aktardığına göre  12 Eylül 1980 darbesinin yaşandığı dönemlerde tutuklanan Alparslan Türkeş birkaç aracıyla Muhsin Yazıcıoğlu’na bir yolunu bulup yurt dışına kaçması gerektiğini söylerken, O yine aracılar vesilesiyle dava arkadaşlarını yalnız bırakmayacağını söyleyip Türkeş’in bu önerisini reddetmişti.   Koca Reis’in bir diğer özelliği de Allah ve Peygamber aşığı bir Müslüman olmasıydı. Öyle ki kurmuş olduğu Büyük Birlik Partisinin ambleminde Peygamber Efendimizi simgeleyen GÜL motifi ve Ebced hesabı sonucunda ALLAH kelimesiyle aynı sayıya tekabül eden HİLAL’i kullanmış ve bunları yaparken de oy kaygısıyla yapmamıştı. Buna nasıl emin olabilirsin diye soracak olursanız da BBP’ye oy vermiş ya da vermemiş çoğu seçmenin bu inceliğin farkında olmayışını bilmemdir.   Ne kadar yazsak az ne kadar konuşsak boş. 8 yılımız Muhsin Başkansız geçti. Ne kadar da ihtiyacımız vardı oysa ki şu günlerde ona. Onun dava adamlığına, Türk-İslam ülkücülüğüne, ahlakına, dürüstlüğüne ve en önemlisi de insanlığına…   Bu kelimeleri naçizane yazmaya çalışırken her zamankinden çok zorlandım. Bunun yegane sebebi olarak da kelimelerin bu güzel adamı anlatmaya yetmemesi olarak görüyorum. Kusurum olduysa affola. Ey büyük adam, Ey Koca Reis,  İnşallah makamın Şehitlik, mekanın Cennet, komşun Hz. Muhammed (s.a.v.) ola…  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.